Kılıçdaroğlu’ndan CHP’li Belediye Başkanlarına ‘YKS’ çağrısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 27-28 Haziran’da gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na ilişkin belediye başkanlarına çağrıda bulunarak, “Maske dağıtın, sessiz ortamı sağlayın, dezenfektan, su ve kalem bulundurun” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu kürsüye çıkmadan önce Adalet Yürüyüşü’nden görüntüler sinevizyonda gösterildi. Gösterim sırasında “Hak, hukuk, adalet” sloganı atıldı.
Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Adalet Yürüyüşü hakkındaki kısa konuşmasının ardından oturumu açmasından sonra kürsüye çıktı.
Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine atanan eski güreşçi Hamza Yerlikaya’ya çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “Elde ettiğin başarıları gölgelemek istemiyorsan, o koltuğa oturmayacaksınız kardeşim” dedi.
27-28 Haziran’da gerçekleştirilecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na ilişkin belediye başkanlarına seslenen CHP lideri, “Maske dağıtın, sessiz ortamı sağlayın, dezenfektan, su ve kalem bulunduracaksınız” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
>> 3 yıl önce yürüdük. Neden yürüdük. Bu cennet gibi vatana kardeş olalım, kavga etymeyelim diye yürüdük. Bu cennet vatanda bir çocuk bile yatağa aç girmesin diye yürüdük.
>> İnsanlık tarihi bir adalet mücadelsi tarihidir. İnsanlık hep adaleti aramıştır. Gelen bütün peygamberler adaleti tesis etmek için gelmiştir. Güzel halakı ve liyakati tesis etmek için gelmiştir. Eğer insansak, bizim gibi düşünmeyenin de hakkı vardır diye düşünüyorsak, Adalet dünyanın ortak paydası olmak zorundadır.
>> Evet, yürüdüm. Kimseyi de davet etmedim. Ben ve eşim yalnız yürüyecektik. Ama adalet talebi o kadar yüksek ki, milyonlar yürüdü.
>> Hala aynı nokta mıyız, hayır. Ve biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizim böyle tarihsel bir sorumluluğumuz var. Geleceği yürüdük, yürüyemeyenler bize destek oldu.
BİNGÖL DEPREMİ
>> Sözlerime aslında Bingöl depremi ile başlayacaktım. Bir kişi hayatını kaybetti, ailesini aradım başsağlığı dileklerinde bulundum. Allah’tan rahmet diliyorum. Diliyoruz benzer olaylar bir daha yaşanmaz. Büyük Marmara depreminden bu yana 18 yıldır iktidarda olanlar doğru düzgün bir şey yapmadılar. Hala İstanbul en büyük risk olark duruyor önümüzde. Sormayacak mıyız; 18 yılda ne yaptınız? Hala çökmek üzere olan binalar var. Siz devleti nasıl yönetiyorsunuz?
>> İnsan hayatı değerli. AK Parti’ye en çok oy çıkan yerler, deprem riskinin en yükske olduğu yerler. Ellerini oynatmış, önlem almış değiller. Bir rant kavgasıdır gidiyor. Doğarken eşit doğduk, ölürken de eşit öleceğiz. Bir kefen dışında bir şey götüremeyeceğiz. Bu rant hırsı nedir?
>> Rahmetli Ecevit’in toplanma alanlarını bile imara açtılar. Gözünüz doysun! Nedir bu hırs, anlamakta zorluk çekiyorum.
>> Sağlık çalışanlar Covid-19 salgınında canla başla çalıştılar. Buradan Aile Hekimlerine de sesleniyorum. Onlar da bu mücadelede en ön safta canla başla mücadele ettiler. Sorunları var biliyorum. Ama sorun varsa çözümü de vardır. Sorunları da biliyoruz, çözüm yollarını da biliyoruz. Türkiye zengin bir ülke. Yeter ki parayı yerinde kullanın.
“BELEDİYELERİMİZ TARİH YAZDI”
Geçen toplantıda CHP’li belediyeler için de bir şey söylemedim. Onların görevi. Ama huzurlarınız da onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Hepsi de tarih yazdılar. En küçüğünden en büyüğüne, hepsi birer tarih yazdılar. Onlar da günün 24 saati özveriyle çalıştılar. Görev yapmasınlar diye yasak getirdiler, paralarına el koydular. Şunu söyledim; ‘Ne yaparlarsa yapsınlar asla sitem etmeyeceksiniz. Onlar engel çıkaracak, siz engeli atlamasını bileceksiniz.
Vatandaş yardım etti, engel oldular. Bankadaki paralarına el koydular. Ne oldu? Askıda fatura geldi. Aklın yolu adalet üzerine çalışıyorsa, insan hakları üzerine çalışıyorsa çözümsüzlük diye bir şey yoktur. Dolayısıyla bizim belediye başkanlarımız çok iyi çalıştılar. Görevlerini yaptılar.
“HEPSİ AYNI BAŞLIĞI ATIYOR”
Medyanın neredeyse yüzde 99’unu havuz medyası haline getirdiler. Hepsi aynı başlığı atıyorlar. Vatandaş almadı. Almayınca izlenen gazeteleri ve televizyonları nasıl ele geçiririz bunun mücadelesini vermeye başladılar. Malum bizim de boykot ettiğimiz bir televizyonu boykot ettiler. Bir tane CHP’li çağırıyorlar beş tane de havuz medyasından ya da besleme çağırıyorlar. Hep birlikte CHP’ye saldırdılar. Bize kumpas kurdular. Biz de bu kumpasa katılmıyoruz dedik. Hedefimiz doğru haberin peşinden koşmak. Birilerinin talebiyle yapıyor, kalemini kiralıyor veya satıyorsan sen gazeteci değilsin kardeşim, o gazete de gazete değil, o televizyon da televizyon değil.
BAŞAK DEMİRTAŞ’A YAPILAN CİNSİYETÇİ SALDIRI
Selahattin beyin eşine yönelik saldırıda bulunanı önce gözaltına aldılar sonra serbest bıraktılar. Eğer bir sorun varsa oturur konuşursun, sende de akıl var, onda da, ancak birileri akıllarını kiraya veriyor. Bu sayede de insan olmaktan çıkıyor. Bu kişiler, insan ve hayvan sınıfına girmez. Hayvan bile bunu yapmaz. Bütün bu gelişmeler, kadına yönelik şiddeti artırdı. Korona sürecinde de yaşanan şiddetin arttığını görüyoruz.5 bin 114 kadın için koruma kararı verilmiş. Neden bu şiddet, yaratılan, herkesi etkileyen yoksulluk, sefalet bu şiddetin nedeni olabilir mi? Çöpten ekmek kırıntısı arayan kadının sefaletini bunlar düşünüyor mu acaba. Özellikle Ak Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Senin de burada bir sorumluluğun yok mu? Sen de bu sefalete dur demeyecek misin kardeşim. Peygamber efendimiz kadınları koruyun derken, siz nasıl bıçakla saldırırsınız kadınlarımıza.
Bütün kadınlarımıza sesleniyorum, evinizde huzur yoksa sebebi Saray sosyetesidir. Tenceriniz kaynamıyorsa, çocuğunuz yatağa aç giriyorsa, sebebi Saray sosyetesidir. Baba işsiz, çocuk işsiz, anne işsiz, aynı evde birbirlerinin yüzüne bile bakamıyorlar.
AKP’Lİ AYVALI’NIN AÇIKLAMASI
AK Parti’li bir kardeşimiz çıktı ve televizyonda ‘Biz Kemalistleri devirmek için FETÖ ile işbirliği yaptık’ dedi. Dolayısıyla kendisine bir teşekkür borcumuz var. Biz bunu söylüyorduk ama vatandaş, ‘Bunlar muhalif tersini söyler’ diyordu. Şimdi içerinden ve medyadan sorumlu birisi bunu açıkladı. Bunun gibi olanların bilmesi gereken bir şey var. KPSS’yi kazandıktan sonra aday, memur oluyorsunuz, eğer iyiyseniz diyor ki asaletini onaylıyoruz. Hemen şef olabilir mi? Hayır, bir süre çalışacak.Sonra şube müdürü olarak, daire başkanı, genel müdür. Hemen yakalıyor birini yakasından, sen şef olacaksın diyor. Eğer FETÖ ile işbirliği yaptığınızı kabul ediyorsanız, Harp Okulu öğrencilerinin ne suçu var. Hiçbir savcı harekete geçti mi? Hayır, neden… Saray’ın korkusundan.
HAMZA YERLİKAYA’YA ÇAĞRI
Devleti, devlet olarak değil, intikam alacak organ olarak görüyorlar. ‘Devleti nasıl soyarım’ diye düşünüyorlar. Geçenlerde bankalara atamalar yapıldı. Eski güreşçi arkadaşımız da bir bankanın yönetim kuruluna atandı. Hepimizin gurur duyduğu bir kişi, bir sporcu ama banka yönetiminde ne işi var? Hatırlarsınız değil mi burada bir adamdan söz etmiştik, bir kişi hastaneye görevli olarak atanıyor ve ilk yaptığı iş, hastaneyi soymak oluyor. Siz alıyorsunuz birini, bankaya atıyorsunuz ama bankanın b’sini bilmiyor. Ama kardeşim, bu adamın banka ile ne ilgisi var. Bu kardeşimden bir istirhamım var, elde ettiğin başarıları gölgelemek istemiyorsan, o koltuğa oturmayacaksınız kardeşim.
BELEDİYE BAŞKANLARINA ‘YKS’ ÇAĞRISI
Bütün belediye başkanlarımıza çağrımdır, maske dağıtın, sessiz ortamı sağlayın, dezenfektan, su ve kalem bulunduracaksınız. Tabii bunu yaparken de hükümete sormak lazım. Diyelim ki bu çocuklarımızdan birisi virüse yakalanmış, bu çocuğun nasıl hakkını koruyacaksınız. Bunları bilmiyoruz ancak önümüzdeki süreçte bunları göreceğiz.
Bütün arkadaşlarımız ve bizi dinleyen bütün vatandaşlarımın bunu bilmesi gerekiyor. İşçiye, çiftçiye dediler ki, evlerinize çekilin ve rahat olun. Türkiye ne dedi, evinize çekilin, dışarı çıkarsan ceza keserim dedi. Vatandaşlar, bankadan borç çekmek zorunda kaldı. En gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler bile böyle yaptı. AKP ise bir aile devleti değil, hanedan devleti gibi davranıyor. En büyük fedakarlığı bütün ülkelerde devlet yaptı, hiç meraklanmayın dediler. Dolayısıyla siz sosyal devletin güvencesi altındasınız dediler. Biz de ise devlet hiçbir fedakarlık yapmadı. En büyük fedakarlığı bütün ülkelerde devlet yaptı, hiç meraklanmayın dediler. Dolayısıyla siz sosyal devletin güvencesi altındasınız dediler. Bizde ise devlet hiçbir fedakarlık yapmadı. 40 yıldır bu devlete vergi veriyoruz am 40 gün bize bakamadılar. 40 yıldır devleti yönetenleri suçlamak gerekiyor.