AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: 4 gün sokağa çıkma yasağı
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklama yaptı. Erdoğan, 31 ilde 22 Nisan gecesinden itibaren 4 gün sokağa çıkma yasağı uygulamasının olacağını söyledi. Erdoğan konuşmasında CHP’li belediyeleri de hedef göstererek, “Şov yapıyorlar” dedi
Kabine toplantısının ardından açıklama yapan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 31 ilde 4 gün sokağa çıkma yasağı” kararı ilan edileceğini açıkladı. Erdoğan, “23, 24, 25, 26 Nisan tarihlerinde 31 ilimizde sokağa çıkma sınırlandırılması yapmayı planlıyoruz. 22 Nisan saat 24:00 itibariyle başlayacak sokağa çıkmakısıtlaması 26 Nisan saat 24 itibariyle sona erecek. Söz konusu döneme ilişkin detaylar İçişleri Bakanlığı genelgesiyle duyurulacak” ifadelerini kullandı.
CHP’li belediyeleri hedef alan Erdoğan, “Sorun ekmek dağıtmak değil, bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz, izinsiz şekilde yapmaktır. Sağlık tesisi hazırlamak değil, olmayan bir şeyi varmış gibi anlatmaktır” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bu toplantıda ana gündem maddemiz koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yaptığımız ve yapacağımız çalışmalardı. Ayrıca Suriye, Libya ve Ege’deki gelişmeler başta olmak üzere önemli güvenlik konularımızla ilgili değerlendirmelerde bulunduk.
Ayrıca Suriye, Libya ve Ege’deki gelişmeler başta olmak üzere önemli güvenlik konularımızla ilgili değerlendirmelerde bulunduk.
Türkiye Koronavirüs’le mücadelesini 4 ana başlıkta hayata geçirmektedir. Bunlardan biri, insanlar arasındaki sosyal mesafeyi sağlamaktır
1 milyon 365 bin vatandaşımıza kolonya ve maske dağıtımı yapıldı.
Salgının hızını engellemek için halen 239 mahalle, köy veya belde düzeyinde yerleşim yeri de karantina altında tutulmaktadır.
Elimizde fazlaca stoku bulunan ve koronavirüse iyi gelen ilaçların üretimine yerli firmalarımız da başladı.
Salgının hızını engellemek için halen 239 mahalle, köy veya belde düzeyinde yerleşim yeri de karantina altında tutulmaktadır.
Sağlık personeli açısında, hayati olan N95 ve N99 maskelerinin, filtrelerin geliştirilme süreci bitti, testlerine başlandı. En kısa sürede üretime geçeceğiz. Bu filtreler konusunda da dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz
Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması salgının kontrolünde büyük fayda sağladı. Bu yüzden bu uygulamayı tarım, sağlık, gıda hizmetleriyle aksatmayacak şekilde bir süre daha devam ettireceğiz. 23-24-25-26 Nisan tarihleri arasındaysa günlük hayata etkisini en az düzeyde tutacak şekilde 31 ilimizde sokağa çıkma sınırlandırılması yapmayı planlıyoruz. 22 Nisan akşamı yine 00.00’dan itibaren 24-25 ve 26Nisan 00.00’a kadar bu devam edecek. 26’sında 24.00 itibariyle sokağa çıkma yasağı kısıtlaması sona erecek. Bununla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılacaktır. Kesintisiz hizmet veren fırıncı, sucu, gazete bayileri, medya mensubu başta olmak üzere tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. Amacımız önlemleri en titiz şekilde uygulayarak ülkemizin Ramazan Bayramı sonunda normal seviyeye dönecek şekilde indirmiş olmaktır. Bazı adımları bayram öncesi atmaya başlayabiliriz. Tüm sektörlerin hazırlıklarını buna göre yapmasında fayda görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti devleti dünyanın neresinde olursa olsun her vatandaşının yanındadır. Salgın hastalık başladığında çeşitli sebeplerle yurt dışında olan vatandaşlarımızı ülkemize getirdik. Her vatandaşımızı sağlık taramasından geçirip, YÖK yurtlarında 14 gün süreyle karantinada tuttuk. Cumhurbaşkanlığı’mızın koordinasyonunda bugüne kadar 39 bin vatandaşımızı anavatanlarına kavuşturmuştuk. Halen 12 bini aşkın vatandaşımızın karantina süreci devam ediyor. 25 bin vatandaşımızı daha Türkiye’ye getiriyoruz. Yurtlarımızın bir kısmını sağlık personeli için, bir kısmını da sosyal izolasyon için Sağlık Bakanlığı’na tahsis ettik.
Haftasonu sokağa çıkma kısıtlama uygulamasını bir süre daha devam ettireceğiz.
Biz Bize Yeteriz kampanyamızda toplanan para 1 milyar 800 milyon liraya yaklaştı, gelin bu rakamı 2 milyarın üzerine çıkararak tarihi dayanışma örneği gösterelim.
AKP’li CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, CHP’Lİ BELEDİYELERİ HEDEF ALDI!
CHP’nin başını çektiği bir kesim bozgunculuk peşinde koşuyor. Başarılı netice alabilmek için uygulamanın her il, ilçe, mahalle düzeyinde bu anlayışla yürütülmesi şart. CHP’li belediyeler Cumhurbaşkanlığını, bakanlıkları, valiliği, kaymakamlığı hiçe sayarak kendi başlarına yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya çalışıyorlar. Asli işlerini yürütemeyen belediyelerin giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı hizmet değil, şov yapmaktır. Özellikle İstanbul, Adana, Mersin belediyelerinin sergiledikleri tavrın başka hiçbir izahı yoktur. Kurallara uygun şekilde faaliyet yürüten belediyeler de var. Aynı partinin Yenişehir ve Mezitli belediyeleri valilikle işbirliği halinde çalışmaları yürüttüler. Bunlar FETÖ ve PKK tarafındaki örgütler tarafından da denenmişti.
Salgın sebebiyle sağlık sisteminin çökmesini, kamu güvenliğinin zaafa uğramasını, halkın sokaklara dökülmesini bekleyenler gözlerini yapılan hizmetelere dökmüşlerdir. Şimdi maalesef salgın hastalıkla mücadele için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar. Ülkemizin ciddi kayıplar veren yerler arasına girmeyi bekliyorları, baktılar olmadı, umutlarını Uganda’ya bağlayacak kadar küçüldüler. Biz şehir hastanelerini anlatırken, onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek sahra hastanesi diye yutturmaya kalktılar. Bugün Türkiye’yi salgınla mücadelede farklı bir yere taşıyan şehir hastanelerine yıllarca demediklerini bırakmamışlardı.
Biz geliri olmayan vatandaşlarımıza nakit yardımı yaparken onlar inancımıza aykırı biçimde zekat toplama peşine düştüler. Bu noktada müracaat edilecek tek bir yer vardır, Diyanet İşleri’ne sorarsanız zekatı kimler toplar, kimler toplayamaz cevabı verir. Siz böyle bir konuda konuşma hakkına sahip değilsiniz. Devlet yardımları tek hesapta toplayınca da paralarımıza el koydular yalanına sarıldılar. Biz kimsenin parasına el koymadık, böyle bir yanlışın içerisinde girmedik, girmeyiz. Biz ne gerekiyorsa onu yaptık, bu kurallar çerçevesinde de ikna yöntemiyle bütün bu gayretlerimizi sürdürüyoruz. Onlar toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkımızı mağdur ettiler.
Biz infaz düzenlemesiyle hem kalıcı bir sistem kurmak hem de cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için uğraşırken tecavüzcüler serbest kalacak yalanıyla ortalığı birbirine kattılar. Sorun ekmek dağıtmak değil, bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz, izinsiz şekilde yapmaktır. Sağlık tesisi hazırlamak değil, olmayan bir şeyi varmış gibi anlatmaktır. Sorun farklı düşünmek değil, yalan söylemektir, iftira atmaktır. Türkiye’nin tarihi bir beka mücadelesi verdiği bir dönemde milletimi böyle bir şeyler meşgul ettiğim için üzüntülüyüm. Kirli zihniye cevap verilmedikçe azgınlaşmakta, çıtasını yükseltmektedir. Bu hastalıktan kurtulmayı Covid’den kurtulmak gibi önemli görüyorum.”