İmamoğlu: Haydarpaşa Garı ihalesine gireceğiz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 2011’de açıklanan ve kamuoyunda “çılgın proje” olarak bilinen Kanal İstanbul Projesi için “İstanbul’un doğası için büyük bir hata” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV’de Didem Arslan Yılmaz’ın moderatörlüğündeki Türkiye’nin Nabzı programına konuk oldu. İmamoğlu, Veyis Ateş, Deniz Zeyrek ve Nevzat Çiçek’in sorularını yanıtladı.
Programda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın projesi olan Kanal İstanbul’la ilgili soruya yanıt veren İmamoğlu, “Kanal İstanbul’la ilgili benim fikrimi herkes biliyor, üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim. Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir. Ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından. Ben Kanal İstanbul’un İstanbul’un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz” ifadelerini kullandı.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANI’NIN YAPTIĞI DAVET ÇOK DEĞERLİYDİ’
Erdoğan’dan bir randevu talebinde bulundunuz mu? sorusuna da İmamoğlu, “Bulunmadım, çünkü bizi yeniden davet edeceklerini belirttiler. Komisyonlarla bir ortak çalışma masasıyla ilgili teşekkür ettim. Geçen hafta bir gazetede çağrının yapılacağı noktasında bir haber çıktı. Ama henüz bir çağrı yapılmadı” dedi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Sayın Bahçeli’ye şifa dileklerimi iletiyorum. Program için teşekkür ediyorum. İstanbul’la ilgili yaptıklarımızı anlatabiliriz diye umut ediyorum. Kamuoyunda duyulmak istenen ya da cevabı istenen elbette cevabı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın büyükşehir belediye başkanlarına yaptığı davet çok değerliydi. Bize özel bir pozisyon sağlandı değil. Devletin İstanbul gibi 30 büyük şehirle entegre çalışma arzusu elbette önemli. Oradaki maksimum diyalog Türkiye’de ekonomiden demokrasiye varıncaya kadar hatta adalet duygusuna varıncaya kadar değerliydi. Ben orada CHP’li belediye başkanı adına temennilerimi dile getirdim. Bir komisyon kurmak adına, 6 maddeydi. Daha sonra bütün belediyeler kendi illeriyle hususlara değindiler. Yanlış anlaşılmasın, hiçbir belediye başkanımın sorunlarını küçümsemek gibi asla bir niyetim olamaz. Sayın Cumhurbaşkanından Türkiye’de en büyük kent olan, özel olarak kendilerine brife etmek, hem de neler beklediğimizi ifade etmek, elbette ki kendilerinin taleplerini de dinlemekti. Bu yönde talebim devam ediyor.
Randevu talebinde bulunmadım, çünkü bizi yeniden davet edeceklerini belirttiler. Komisyonlarla bir ortak çalışma masasıyla ilgili teşekkür ettim. Geçen hafta bir gazetede çağrının yapılacağı noktasında bir haber çıktı. Ama henüz bir çağrı yapılmadı.”
‘KONUŞMANIN KOLAY OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
“Şantiyelerin İstanbul adına bir kısım fiziki riskleri var. Yarım kalan şantiyeler, kuyular. Duran yatırımlar, elbetteki deprem meselesi. Mülteci meselesi her ne kadar merkezi hükümetin meselesi gibi görünse de. Her şeye rağmen İstanbul’da belediye başkanlığı yapmış, yönetmiş birisiyle konuşmanın kolay olacağını düşünüyorum. Netice itibarıyla ne benim şahsi meselem ne de sayın Cumhurbaşkanı. İstanbul’un çıkarına olan, geleceğe dair atılacak adımlar meselesi. İkna edilmesi gereken hususlar var mıdır? Bir iki husus vardır. Ters düştüğümüz belki tartışılması gereken bazı hususlar vardır. Ama güncel konularda ters düşeceğimizi sanmıyorum.
İki devlet bankasının çok radikal siyasi tavırla davranış biçiminin bu kadar netlikte sayın Cumhurbaşkanı’nın önünde bir sehpayla konulduğunu düşünmüyorum.”
‘BİZE GÖRE YANLIŞ VE EKSİKLERİNİ GÖRÜŞMEK İSTERİM’
“Bunlar sayın Cumhurbaşkanı’nın meseleleri olduğunu düşünmüyorum. Orada kraldan fazla kralcılık oynayan insanların meselesi. Vakıfbank, Halkbank kimin? Hepimizin. Orayı yöneten insanın kişisel iradeyle siyasi şov yapması düşünülebilir mi? Böyle bir tavırla durmanın kime ne faydası var? Kanal İstanbul’la ilgili benim fikrimi herkes biliyor, üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim.
Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir. Ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından… Ben Kanal İstanbul’u İstanbul’un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz.”
‘BELEDİYENİN BORCU 30 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE’
“Şu an Türkiye’de her yönüyle ekonomi, sadece belediyelerin müteahhitlerle sorunu yok. Şu anda kamunun bütün birimlerinde, bakanlıklarda, harcaması olan bütün iştiraklerinde TOKİ vesaire gibi, bu anlamda sorun yaşamayan hiçbir kurum yok. Biz de onlardan biriyiz. Ama İstanbul bu konuda kapasitesi ve kabiliyeti en yüksek yerlerden biri. Elbette sıkıntılarımız var. Ama ilk mecliste bunu aştık. Borçlanmayla ilgili arkadaşlarımız belli dilimde bize borçlanma hakkını verdiler. Borçlanma şöyle bir şey değil, ‘hakkımızı aldık, yarın gidip borçlanalım’. Muazzam bir takvimi yönetiyoruz. Biz bütçeyi 3 milyar liraya yakın aşağıya çektik. 8 milyarlara kadar yaptığımız tasarruflarla indirdiğimizi düşünüyoruz. Kamulaştırmayla ilgili büyükşehirin politikaların doğru yürümediğini tespit ettik. Biz şu anda mali durumda en önemli gördüğümüz meselelerin başında yürümeyen metro hatları. Göztepe-Ümraniye ile ilgili protokol yaptık. Yaklaşık iştirak şirketlerinde, ihaleye giremeyen iştirak şirketlerimiz, vergi ve SGK borçları var. Sadece büyükşehir belediyesiyle ilgili iştiraklerin 750 milyon liraya ulaşan vergi ve SGK borçlarını ödemeye başladık. Son 5 yılın bize bıraktığı vergi borçları, ihalesi yapılamayan büyük işler. Bunların çözümünü bulmamız aslında hem sayın Cumhurbaşkanının, sistem olarak aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı’nın mesul olduğundan bahsediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borcu 30 milyar üzerinde. Şu an cari borç 30 milyar liranın üzerinde.
1 milyar liraya yakın vergi borcunu ödemek zorunda kaldık. İştiraklere ödemek zorunda kaldığımız bu rakam aslında büyükşehir belediyesinin borcu değil. Ulaşımı çözeceğim, iki yılda çözeceğim aldatıcı olur. Biz büyükşehir belediyesinin yönetimine idari ve mali sistem getiriyoruz. Vatandaş ‘benim paramla ne yapıyorsun’ diyor.”
‘HAYDARPAŞA İHALESİNE GİRECEĞİZ’
“Beykoz vadisini çalışıyoruz şu anda. Bir de Tuzla’da bir vadimiz var 130 bin metre. Hemen yanıbaşında orman alanı var. Orası metruk durumda. Burayı bizzat gidip gezdik. Hedef koyduk. Her iki parkımızı 2020’nin baharına yetiştirmek istiyoruz. Aydos’ta çalışma yapıyoruz. Kartal Belediyesi ile işbirliği yapıp, kent içi park olacak. Bahsettiğimiz 4 somut alan. Ama bunun dışında. Otogar bize geçti. İki otogardan bahsedelim. Esenler Otogarı, Bayrampaşalılar alınıyor, çünkü oranın sınırında. Mayıs’ta süresi dolmuş olan tümüyle İstanbullulara ait otogardan bahsediyoruz. 3 milyon 400 bin lira gelir elde ediyoruz. Üç ay geç almanın bedeli 10 milyon lira. Biz şu anda tümüyle buranın işletmesini alarak, güvenli, sağlıklı bir otogarı İstanbullulara hediye edeceğiz. İkincisi Harem. Tespitlerimizi yaptık. İki otogarı şehrin dışına çıkartarak, Harem-Üsküdar hattı çok değer verdiğimiz kordon. Sarayburnu, tarihi yarımada, Galata Kulesi, Dolmabahçe panaromasının izlendiği bir alan. Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı ihaleye çıkıyor. Büyükşehir belediyesi olarak tümüyle almak için ihaleye gireceğiz. Turizm, kültürel, sosyal hizmetler diye çıktı. Biz orada kararlı şekilde İstanbul halkı adına, İBB olarak katılacağımızı duyuralım. Harem’e Haydarpaşa’yı da katarak kültüren alan oluşturarak bayram kutlamasının eksenini orada kurmak istiyoruz. Harem Üsküdar alanında trafiğe kapalı raylı sistem olacak.”