15 Temmuz Darbe Girişiminin Sorumlusu Fetö’yü Koruyan AKP’dir…
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Yasemin Öney Cankurtaran 07.11.2016 Pazartesi günü saat 12.00 da CHP İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği Basın açıklaması ile AKP İçin Fetö’nün Miladı Raporunu salonu dolduran parti üyeleri eşliğin de Basına duyurdu.
Yasemin Öney Cankurtaran Açıklamasın’da ;
Türkiye 15 Temmuz günü demokrasimiz açısından kara bir gün yaşadı. Devleti Silah zoruyla ele geçirmeye çalışan darbeciler çok sayıda vatandaşımızı şehit olmasına ,yaralanmasına yol açtı.
Darbe girişiminin olduğu gece ilk demokrasi çağrısı yapan biz olduk,ardından toplumsal bir talep olarak oluşan uzlaşma çağrılarını da CHP olarak karşılıksız bırakmadık. Ne var ki yaşanan süreç,AKP İktidarı tarafından suistimal edildiği gibi, OHAL ve KHK’lar Başkanlık hayalinin gerçekleşmesi için Toplumsal Muhalefeti sindirmenin birer aracına dönüşmüştür.
Türkiye ancak diktatörlüklerde görülebilecek baskılarla,insan hakları ihlalleriyle karşı karşıyadır. Hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçmiş Gazetecileri bile FETÖ ile ilişkilendirildiği,akıl mantık sınırlarını zorladığı,tarihe utanç verici bir dönem olarak geçecek günlerden geçiyoruz. Yaşanan bu kötü günlerin sorumlusu olarak gelecekte Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hatırlanacaktır dedi.
17-25 Aralık Olsa Olsa AKP-FETÖ Ortaklığının Bitişinin Miladıdır.
Cankurtaran Konuşmasının devamında;
Akp propagandasının toplumu yanıltmak amacıyla kullandığı ergumanların başında FETÖ’nün bir tehdit olduğunu 17 25 Aralık 2013soruşturmaları ile anlaşıldığı iddiası gelmektedir. AKP’nin 17-25’i FETÖ’nün miladı olarak kabul etmesinin nedeni ”ucu; AKP kadrolarına Bakanlarına,Bakan Çocuklarına ve en önemlisiErdoğa ve Ailesine dayanan 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıdır.
AKP Hükümeti, üyelerine uzanan yolsuzluk ve rüşvet çarkının üstünü örtmek için o güne kadar sayısız hukuk dışı faliyetine izin verdiği FETÖ’nün bir tehdit olduğunu bir anda keşfetmiş ve ondan sonrada içte dışda olan bütün olumsuzlukları bu yapının üzerine yıkarak hakkındaki yolsuzluk iddialarının üstünü örtmeye çalışmıştır.
FETÖ ile olan sıcak ilişkileri için kullandıkları bilmiyorduk kandırıldık’ türü açıklamalar Toplumun zekası ile alay etmekten başka bir şey değildir. Her şeyi biliyorlardı ancak o zaman suç ortağıydılar. Bu nedenle 17-25 aralık 2013 FETÖ’nün miladı değil olsa olsa AKP-FETÖ ortaklığının bitişinin miladı olabilir.
”AKP İçin FETÖ’nün Miladı” Raporu Tarihe Bir İbret Belgesidir
Çünkü FETÖ’nün bir tehdit olduğuve devleti ele geçirmek istediği 1990 yıllardan itibaren tespit edilmiş,bu konu da uyarılar da bulunulmuştu.Hatta Ftullah Gülen hakkın da 2000 yılında DGM’de Laik Devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak ” suçlamasıyla dava bile açılmıştı.
Değerli basın mensupları… AKP’nin 2002 yılında iktidara gelmesiyle büyüyen FETÜ tehlikesine karşı yapılan uyarılar arasın da bir tarihin özel önemi bulunuyor. Sorumlusu olduğum CHP Tanıtım ve halkla ilişkiler tarafından hazırlanan ve kitapçık halin da sizlere de dağıtılan”AKP İçin FETÖ2nün Miladı” raporumuzda bu önemli dönüm noktasının perde arkasın da kalan bütün detayları kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Amacımız FETÖ belasının büyümesinde 15 Temmuz darbesini yapabilecek düzeye gelebilmesin de AKP’nin rolünün bütün yönleri ile anlaşılmasıdır. Ne iftira atıyoruz ne dedikodu yapıyoruz. Raporda yer alan bütün bilgiler devlet belgesine,AKP yetkililerinin açıklamasına dayanmaktadır, üstelik bir çoğu da farklı tarihlerde medyada yer almış bilgilerdir. Bizim yaptığımız bunları bir araya getirerek unutturmamak ve tarihe bir ibret belgesi olarak sunmaktır.
AKP,FETÖ Tehdidinden 2004’den Beri Haberdardı
”AKP için FETÖ’nün Miladı”Raporumuza konu olan25 ağustos 2004 tarihi FETÖ’nün gerçek anlamı ile miladıdır. Çünkü 25 Ağustos 2004 günü 481 sayılı MGK kararı ile FETÖ tehdidine dikkat çekerek, alınacak önlemler kararlaştırılmıştır. Bu tarih FETÖ ile mücadelenin dönüm noktasıdır. Alınan kararlarda MGK’nın beş asker üyesinin yanı sıra o dönem Başbakan olan Recep Tayip Erdoğan dahil olmak üzere yedi AKP’li üyesinin de imzası vardı. Kısaca başta Mit ve Genelkurmay olmak üzere devletin ilğili birimlerinden gelen raporlar ile AKP hükümeti, büyüyen FETÖ tehdidinden bütün yönleri ile 2004 yılında haberdar edilmiş ve önlem alınması istenmiştir. Peki MGK’da karara bağlanan AKP üyelerinin de üstelik altına imza attığı bu önlemler nelerdi ?
AKP’nin FETÖ Tehdidine Karşı Uygulamadığı Önlemler Nelerdi ?
Devletin Yurt dışnda görevli memurları aracılığı ile F gülen gurubu yakın takip edilmeli,gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirmelidir.
F Gülen gurubuna ait özel okulların faaliyetleri İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu guruba ait okullardaki şüpheli yasa dışı faaliyetler,periyodik olarak Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kuruluna(BUTKK) Rapor edilmelidir.
F Gülen gurubunun ‘öğrenci evleri’kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlık nezdinde dikkat ile takip edilmelidir.
Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan’öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır.
Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve kara para uygulamalarının Maliye Bakanlığı MASAK (Mali Suçlar Araştırma kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır.
Abdullah Gül’ün Dışişleri sıfatıyla 16 Nisan 2003 de ” ve Gülen Okullarına ve Milli görüşe yardım edilmesi için ” Büyük elçiliklere gönderdiği 3846 ve 3847 sayılı genelgeler geri çekilmelidir.(Bu karar ancak 17 -25 Aralık 2013 den bir yıl sonra 2014 de uygulanmaya başlandı.)
AKP FETÖ’ye Karşı Alınacak Önlemleri Yok Saydı,Uygulamadı
Peki AKP altında imzası olan önlemler için ne yaptı ?
Hiçbir şey .
Bizzat kendi tabirleri ile yok saydılar.
Üstelik bu kararları yoksayarak o günler de sıkı fıkı oldukları FETÖ’yü koruduklarını adeta bir övünç kaynağı anlatıyorlar idi.
Lütfen bu açıklamalara dikkat edin.
Bu açıklamaları yapanlar şimdi hayatı FETÖ ile mücadeleyle geçmiş insanlara FETÖ’cü suçlamasında bulunuyorlar. Böle bir aymazlık pişkinlik tarihte görünmemiştir.
AKP’li yetkililer MGK kararını neden uygulamadıklarına dair söyle diyorlardı;
Yalçın Akdoğan (28 Kasım 2013 ) 2004 deki Hükümet tarafından yok hükmünde kabul etmiş,hiç bir Bakanlarkurulu kararı almamış işlem yapmamıştır.
Tarihe Dikkat Çekiyorum;
17-25 Aralık’tan sayılı günler önce böyle bir açıklama yapabilmişti.
Mehmet ali şahin(30 Kasım 2013) bu kararlar ile ilgili bir tek adım atmadık.
Bülent Arınç (28 Kasım 2013 varsayılan konuların hiçbiri gerçekleşmedi,uygulanmadı.
Ömer Dincer (30 Kasım 2013 MGK kararı cemaate her ne kadar karşı tedbir öngörüyorsa da stratejik tavırı itibarıyla hükümeti köşeye sıkıştırma çabasıdır.
Bekir Bozdoğan (30 Kasım 2013) Pek çok Üniversite kuruldu,vakıf Üniversitesi bunların için de pek çoğu da yine hizmete ait Üniversiteler. Eğer AK Parti Hükümeti böyle bir düşüncesi değerlendirmesi (FETÖ’ye) Karşı Olmuş olsaydı , bu Üniversiteleri kuran kanunları TBMM çıkmazdı.
Kararların Yok Sayılmasının Talimatını Kim Verdi ?
2004 MGK Kararı’nın ”yok hükmün de sayılması” talimatını kim /kimler ve hangi gerekçeyle vermiştir, Hakların da bir işlem Yapacakmısınız ?
Uygulamayacağınız Bir Belgeye Neden İmza Attınız ?
Terörün Tanımını Değiştirerek Fetullah Güleni Kurtardılar
AKP,FETÖ tehdidini büyümeden engelleyecek MGK kararlarını yok saymakla kalmadığı gibi bir de üstüne Fetullah Gülen’i kurtaracak adımlar attı.
Örneğin ; Gülen 2000 de DGM ”laik Devlet yapısını değiştirerek dini kurallara dayalı bir devlet kurmak ” suçlamasıyla açılan davadan AKP nin Terörle mücadele yasasın’daki ”Terör tanımını” değiştirmesiyle 2007’de berat etti.
Yine 2010 Referandumundan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla ”irticanın tehdit olmaktan çıkarılması”ve ”irticayla mücadele görevi bulunandevlet organlarının tasviyesi” adımları FETÖ’nün önünü iyice açtı.
Erdoğan’nın ”aynı menzilde yürüyorduk” ne istediler de vermedik ” günlerde FETÖ’nün bir isteği AKP tarafından iki edilmiyordu.
AKP MGK Kararlarını Uygulasaydı 15 Temmuz Darbesi Olurmuydu ?
Şimdi CHP Olarak Soruyoruz;
2004 MGK Kararı Bakanlar Kurulu kararı haline dönüştürülüp kararlı bir şekil de uygulansaydı FETÖ 15 Temuz darbe girişimini gerçekleştirecek güce erişebilir miydi ?
Mit ve Genel Kurmay Raporlarına Neden İtibar Etmediniz?
AKP’ye bir değil birçok sorumuz var;
Sorularımızdan biri de 2004 MGK toplantısın da; Hem Mit,Hem de Genelkurmay’ın FETÖ tehditi ile ilgili ”çifte alarım” verdikleri sunumuna neden itibar etmediniz ?
Devletin İstihbarat ve Güvenlik Kuruluşlarının bilgi ve değerlendirmelerinin hiçe sayan bu yaklaşımın siyasi ve hukuki sorumluluğunu ,”Kandırıldık Rabbim af etsin” mazeretine sığınarak ortadan kaldırabilir misiniz ?
Başbakan Gerçekleri Saptırıyor MGK Kararlarını Ona Gönderelim
2004 MGK’sında alınan kararlar neden uygulanmadığı daha önce başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’liler tarafından pek çok defalar hükümete sorulmuş ve cevap istenmişti.Yine şu an Emekli olan eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök de hükümeti 2004 yılın da uyardıklarını belirtmişti.Buna karşın Başbakan Binali Yıldırım da geçtiğimiz geçtiğimiz günlerde yine gerçekleri saptıran açıklama geldi.
Ne uyardınız Kardeşim,karara bakıyoruz ‘Nur cemati ve hizmet haraketi izlenmelidir’.
Ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu.
Bizim için kırmızı çizgi terör faliyetlerinin başladığı gündür, o da 17 aralıktır”demiş di. oysa 17 aralık da ne bir silahlı eylem vardı nede kimsenin elin de silah vardı!
Peki Ne Vardı ?
Ayakkabı kutuları ,evdeki para kasaları,bir türlü sıfırlanmayan dolar ve euro vardı.
Sayın Binali Yıldırım halen Başbakan.
Gerçi konumu tartışılır çünkü birinin sözünden çıkmıyor ama yine de kağıt üstünde Başbakan şayet kendisi bulamıyor ise bize söylesin biz gönderelim.
2004 MGK Kararlarında Gülen cemaatinin adı bizzat geçmektedir,ve Yıldırım bunu bildiği halde gizlemeye çalışmaktadır. ”Bu yolla FETÖ’yü büyütenlerin kendisi olduğu gerçeğini gizleyebileceğini sanmaktadır.”
Erdoğan Gülen’le Uzlaşmak İçin Fehmi Koruyu Gönderdi
Ancak gerçekler ayan beyan ortadadır.
AKP’nin FETÖ ile işbirliği o kadar kuvetliydi ki 17 aralıktan bir gün sonra dahi Erdoğan Gazeteci Fehmi Koruyu ABD’ye Fetullah gülenin yanına göndererek onunla uzlaşma arayışını sürdürmüşlerdi.
Fehmi Korunun Ara Buluculuk Çabaları sonuç verseydi;
Feto-AKP ilişkilerinde bir uzlaşma sağlanıp,suç ortaklıkları bu gün de devam eder miydi.?
15 Temmuz Darbesinin Sorumlusu AKP’dir Çünkü…
CHP Halkla İlişkiler Birimin’ce Hazırlanan AKP İçin FETÖ’nün Miladı raporumuzda bu sürecin arka planın da kalan bütün detayları ile belgeleri ile bulabileceksiniz.
Örneğin darbeden sonra çok merak edilen sorulardan biride FETÖ’cülerin TSK ya nasıl sızdığı ve bunun nasıl tesbit edilemediği idi aslın da Devlet tespit etmiş FETÖ’cüler askeri okullara sızdırmak düşündükleri gençleri kendileri ile irtibatlı olan dershaneler de kayıt yapmadan eğitim vererek geçmişe yönelik taramada tesbit edilmelerini engellemeye çalışmışlar.
Bu tür detaylı bilgiler AKP Hükümeti’ne iletildiği halde AKP Hükümeti bunu Görmezden gelmiştir.
Çünkü o günler de FETÖ- AKP suç ortağıydı.
Şimdi 17-25’i FETÖ’nün miladı olarak sunmaya çalışsalar da ortada gerçek milat varsa o da 25 ağustos 2004MGK’sıdır.
Sonuç olarak 15 Temmuz yaşandıysa onca vatandaşımız yaşamını yitirip yaralandıysa ve demokrasimiz çok ağırdarbeler alıp geleceğimiz açısından belirsiz bir döneme girdiysek bunun en önemli sorumlusu 2004 yılındaki MGK’da alınan kararları sümenaltı eden AKP’dir.
AKP Vatana Millete Karşı Suç İşlemiştir
Üstelik bunu imzası olduğu halde yapmıştır ve bu nedenle vatana millete karşı suç işlemiştir.
AKP’nin FETÖ’nün eski ortağı olduğugerçeğini ne kadar gizlemeye çalışırlarsa çalışsınlar belgeler ortadadır ve onlar inkar ettikçe biz bu belgeleri yüzlerine çarpmaya devam edeceğiz…
Yasemin Öney Cankurtaran
CHP Genel Başkan Yardımcısı
07.11.2016 Pazartesi
Haber Etkin
Ramazan Yiğit