İBB’de İmamoğlu vizyonu devam ediyor: CHP lideri Özel ve İBB Başkan Vekili Nuri Aslan Filiz Akın Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdunu birlikte açtı
İBB, eskiden İSKİ’ye ait bir vezne olarak faaliyet gösteren binayı, öğrenci yurduna dönüştürdü. 326 öğrenciye hizmet verecek kız yurduna, Türk sinemasının “dört yapraklı yonca”sından biri olan ve geçtiğimiz 21 Mart’ta yitirdiğimiz sanatçı Filiz Akın’ın adı verildi.

Filiz Akın Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Esas mesele, devletin, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidarın kararlılığıyla olacak. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında, yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanımızın ilk vereceği talimat, TOKİ’ye olacak ve bir yıl içinde, bütün öğrencilere yetecek kadar cumhuriyet yurtları TOKİ tarafından inşa edilecek. Bizim kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, evlatlarımızı kimsenin insafına terk edecek halimiz yok,” dedi.

Açılışını yaptıkları yurdun özgürlüğünde yerini ve tutsaklığında da adını seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belirlediğini aktaran Özel, “Şimdi o kişi, yapımına karar verdiği binanın, ismine karar verdiği binanın açılışında yok. Ekrem Başkan niye yok? Ekrem Başkan’ın Türk Ceza Kanunu’nda dahi yazmayan önemli bir suçu var. O yüzden içeride tutuluyor. Ekrem Başkan, Tayyip Erdoğan’ı defalarca yenme suçundan, mükerrer olarak bu suçu işlediği için içeride tutuluyor. Ve tutukluluğun sebebi, yani suçu, Erdoğan’ı yenmek ve mükerrer olarak bu suçu tekrar etmek, dört kez üst üste işlemek. Yargılamasının, tutuklu olmasında da önemli bir gerekçe var: Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmak. Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmaktan dolayı içeride tutuluyor,” şeklinde konuştu.

İmamoğlu’nun içeride de olsa dışarıya katkı sağlamaya devam ettiğinin altını çizen Özel, “O yüzden herkes şunu bilsin: Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha yeneceğiz. Karşımıza çıktığına, bu zulümleri yaptığına pişman edeceğiz. Her kim ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni kolay lokma zanneder; her kim ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanından en yeni üyesine, genel başkanından en genç üyesine kadar onları yıldıracağını, yenebileceğini, geri adım attıracağını zanneder; işte hayatının hatasını orada yapar. Bu parti bir adım geri atarsa, Türkiye 100 yıl geri gider. Bu parti bir kelime eksik konuşursa, Türkiye’yi sustururlar. Bu parti bir santim eğilirse, bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz. Bu millete diz çöktürtmeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Açılışta, İmamoğlu’nun Silivri’den yolladığı mektup da okundu. Barınmanın, hükümetin izlediği yanlış politikalar nedeniyle, İstanbul’un en büyük sorunlarından biri haline geldiğine vurgu yapan İmamoğlu, “İBB tarihinde ilk kez, yükseköğrenim öğrenci yurtlarımızı açmaya karar verdik. ‘Millet, çocuğunu bir devlet kurumunun güvenli ellerine teslim ettiği bilmeli,’ dedik. Gençler, sabah-akşam sağlıklı beslenebilsin, ev sıcaklığında barınma hizmetini uygun fiyatlara alabilsin istedik. Yurtlarımızda kalan öğrencilerimizi farklı etkinliklerle besleyelim, gelişimlerine katkı sunalım, diye düşündük. 2021 yılında, 3 yurtta 622 öğrenci kapasitesiyle başladık. Bu yıl 16 yurtta, yaklaşık 6 bin öğrenciye ev sahipliği yapacağız,” bilgilerini paylaştı.

“Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum,” diyen İmamoğlu, “Bu çalışma arkadaşlarım arasından birçok değerli isim, ne yazık ki bu başarılarından dolayı benimle birlikte cezalandırılıyorlar. Hiçbir somut delile dayanmayan iddialarla, Türkiye’nin farklı cezaevlerinde tutsak edilmiş durumdalar. Biz bugün içeride olsak da hizmetlerimiz, projelerimiz, yatırımlarımız yurttaşlarımızla buluşmaya devam ediyor. Hizmetlerimizin aksamadan devam etmesini sağlayan İBB çalışanlarına, en sıcak selamlarımı sunuyorum. Çok kısa zamanda yeniden bir araya geleceğimize inancım tam. İstanbul için, Türkiye için yapacak daha çok şeyimiz var,” ifadelerini kullandı.
HABER ETKİN – HABER MERKEZİ / KADIKÖY – İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2019’dan önce sayısı 0 (sıfır) olan öğrenci yurtlarının 15’ncisini Kadıköy’de açtı. İBB, Kadıköy’deki yurda, 21 Mart 2025’te yitirdiğimiz Türk sinemasının “dört yapraklı yonca”sından biri olan sanatçı Filiz Akın’ın adını verdi. Filiz Akın Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu açılışı; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, merhum Akın’ın eşi, diplomat Sönmez Köksal, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, eski İBB Başkanlarından Ali Müfit Gürtuna ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımlarıyla gerçekleştirildi. İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden gönderdiği mektubun okunduğu açılışta, sırasıyla Köksal, Kösedağı, Aslan ve Özel birer konuşma yaptı.

ÖZEL: “YURT YAPMIYORSA; CEMAAT YURTLARINA YOL VERMEK İÇİN YAPMIYOR”
Konuşmasına, “Herhalde bir siyasinin siyaset hayatının en keyifsiz günlerinden birinde olduğumu hepiniz tahmin edersiniz,” sözleriyle başlayan Özel, şunları söyledi:
“Daha dün, bu partinin gençlik kollarından gelen bir evladını daha Silivri zindanına hapsettiler. İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı, yol arkadaşımız, cumhurbaşkanı adayımız, biraz önce Silivri’deki 16 metrekarelik hücresinden buraya seslendi. Ama bir yandan da bir siyasinin hayatında en keyif alacağı işlerden bir tanesi için buradayız. İnandığımız uğurda, partimizin dünyaya bakışı, eğitime bakışı, ülke yönetimine bakışına ayna tutan bir açılıştayız. Biz bir kız öğrenci yurdu açıyoruz. Ekrem Başkan olmadan, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı olmadan önce İstanbul’da kaç kreş vardı? Kaç öğrenci yurdu vardı. Herkes bir sayı söyler, herkes yanılır. Çünkü cevap, biraz önce ifade edildiği gibi, sıfır. Bir tek kreşi olmayan, bir tek öğrenci yurdu olmayan bir Büyükşehir Belediyesi’ni devraldık biz. Böyle kararlar tesadüfi falan değildir, ekonomik değildir. Fevkalade siyasidir ve tercihseldir. Yurt yapmıyorsa; cemaat yurtlarına yol vermek için yapmıyor. TOKİ her türlü betonu döküyor, her türlü köprüyü yapıyor, her türlü inşaatı yapıyor da bir öğrenci yurdu mu yapamıyor?”
“O ZAMAN BURADA KARAR SİYASİ, TERCİH POLİTİK”
“O zaman burada karar siyasi, tercih politik. Ve cemaatlere yol vermek için, böyle çağdaş mekanları yapmak yerine, ekonomisi zayıf olan öğrencileri, belli bir gücü elinde tutan ve onları kendi düşüncelerine göre yönlendirmek, borçlandırmak isteyen birtakım yapılara yol açmak için yapıyorlar. Bir siyasi tercih kreş yapmıyor olabilir mi? Evet. Kadını, çocuk doğuran ve çocuğuna, evde varsa yaşlısına, engellisine evde bakan, sosyal hayatın içinde istemeyen bir dünya görüşü, kreş yapmaz. İşte bunların karşısında alternatif olan, bunlara itiraz eden ve kadını sosyal yaşama katmak isteyen, ayrıca hiçbir çocuğun hayata kapatamayacağı kadar büyük bir farkla geriden başlamasını istemeyen bir siyaset hem ücretsiz yurtla, kreşlerle anneyi, kadını sosyal yaşamın içine ve istihdamın içine katar hem de onun çocuğunu, erken yaşta el becerileri gelişsin diye, varsa birtakım eksiklikleri, öğrenilsin, müdahale edilsin diye, varsa üstün yetenekleri bu erken yaşta doğru yönlendirilsin diye, yoksulun çocuğuna da kreşin yolunu açar.”
“EVLATLARIMIZI KİMSENİN İNSAFINA TERK EDECEK HALİMİZ YOK”
19 Mart, öncesi ve sonrasında yaşanan sürecin bir özetini yapan Özel, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Esas mesele, devletin, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidarın kararlılığıyla olacak. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında, yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanımızın ilk vereceği talimat, TOKİ’ye olacak ve bir yıl içinde, bütün öğrencilere yetecek kadar cumhuriyet yurtları TOKİ tarafından inşa edilecek. Bizim kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, evlatlarımızı kimsenin insafına terk edecek halimiz yok. Zaten şu anda Tayyip Erdoğan’ın insafına terk edildiler. Hatırlayalım: Diyordu ki; ‘Biz iktidara geldiğimizde -kendinden önceki hükümeti eleştiriyor, Devlet Bahçeli’yi, Sayın Bahçeli’yi eleştiriyor, Rahmetli Ecevit’i eleştiriyor- 450 liracık KYK bursu var; diyordu. Şimdi 3 bin lira olmuş. Geçen sene ‘2 bin’ diyordu. Türkiye’de her hesap şaşar, altın hesabı şaşmaz. Bülent Ecevit’in başında olduğu hükümetin, koalisyonun son yatırdığı öğrenci bursu, 450 lira 304 liralık çeyrek altından 1,5 tane satın alıyordu. Bugün verdiği 3 bin lira, 7 bin liralık çeyrek altının yarısını almıyor. Arada üç kat satın alma gücü var. Ve eğer bugün 1,5 çeyrek altın verirse, KYK bursu 10 bin 500 lira olacak. Oysa bugün 3 bin lira veriyor.”
“BUGÜN 3 KERE 3, 9 BİN LİRAYLA KÜMESE GİREMEZSİN İSTANBUL’DA”
“Burada bugün İBB yurtlarından öğrenci arkadaşlar var. Onlar bilmez ama burada açılışa katılan herkes bilir. Eskiden sistem şuydu: Üç öğrenci bir araya gelip, KYK bursunu birleştirirsen ev tutardın. Bugün 3 kere 3, 9 bin lirayla kümese giremezsin İstanbul’da. Yok öyle bir ev. Ama o 1,5 çeyrek altın, geleneksel rakam tutuyor olsa, 10 bin 500 lira veriyor olsa, üç arkadaş 30 bin liraya İstanbul’da bir öğrenci evine girilebilir. İşte ortada Tayyip Erdoğan’ın her meseleyi aldığı gibi, en düşük emekli maaşını 8 çeyrek altından alıp, 2 çeyrek altına indirdiği gibi, öğrencinin barınma sorununa da AK Parti iktidarı iyi gelmemiş; aksine olumsuz tesir etmiştir. Bunu görmek, bunun farkında olmak önemli. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hem KYK bursları hak ettiği noktaya gelecek hem de kimse yurt için özel yurtların, cemaatlerin peşinde koşmak zorunda kalmayacak. Başarı puanlarıyla ya da ailesinin ekonomik durumundan dolayı yerleşmeye çalışma yarışı içine girmek yerine, devletin sağlayacağı burslar, yurtlardan ve burslardan eşit bir şekilde herkes yararlanacak.”
İMAMOĞLU İLE ANISINI PAYLAŞTI: “ACABA O YURDA FİLİZ AKIN’IN ADINI VERSEK, NE DERSİNİZ?”
“Bu yurdun yapılmasında, Caferağa’dan geçerken, Ekrem Başkan, envanterdeki bir İSKİ tahsilat bürosunu, veznesi için, ‘Buraya bir yurt olur,’ demiş. Onu biraz önce anonsu yapan değerli arkadaşımızdan öğrendim. Ama benim de şahitliğim şudur: 21 Mart’ta, rahmetli Filiz Akın’ı kaybettik. Bunu gözaltında öğrenmiş, çok üzülmüş. Sonra, benim kendisini Silivri’de ilk ziyaretimde, tahmin ediyorum 23 ya da 24 Mart’ta bana dedi ki; ‘Genel Başkanım, Filiz Akın’ı da kaybettik. Çok üzüldüm. Çok aydın bir Cumhuriyet kadınıydı. Kadına karşı şiddetle mücadelesi ve kadınların toplumda sosyal yaşamdaki mücadeleleri için bayraktardı. Kız öğrenciler için çok çalışmaları vardı. Biz, Kadıköy’de harika bir yurt yaptık. Yakında da bitecek. Acaba o yurda Filiz Akın’ın adını versek, ne dersiniz?’ ‘Dedim ‘Harika olur. Ailesiyle konuşmak lazım.’ O günden hemen birkaç gün sonra, Sönmez Bey’in telefonuna ulaştık. Ben sordum, kendisi büyük memnuniyet duyacağını söyledi. Biz de Ağustos ayının sonuna doğru böyle bir açılış için sözleştik. Sağ olsun Nuri Aslan süreci takip etti, İl Başkanımız süreci takip ettiler. Ve bugün, Ekrem Başkan’ın hem yerine karar verdiği hem adına karar verdiği hem Filiz Akın’ın ismini yaşattığı bu yurdu, onsuz da olsak hep birlikte açıyoruz.”
“ERDOĞAN YOLSUZLUKTAN YARGILANDI”
“Son sözüm: Ekrem Başkan niye yok? Ekrem Başkan’ın Türk Ceza Kanunu’nda dahi yazmayan önemli bir suçu var. O yüzden içeride tutuluyor. Ekrem Başkan, Tayyip Erdoğan’ı defalarca yenme suçundan, mükerrer olarak bu suçu işlediği için içeride tutuluyor. Ve tutukluluğun sebebi, yani suçu, Erdoğan’ı yenmek ve mükerrer olarak bu suçu tekrar etmek, dört kez üst üste işlemek. Yargılamasının, tutuklu olmasında da önemli bir gerekçe var: Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmak. Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmaktan dolayı içeride tutuluyor. Sayın Erdoğan, İstanbul siyasetçisi. Beyoğlu Belediyesi’ne aday oldu, kaybetti. Milletvekili adayı oldu, kaybetti. Daha sonra beş adayın yarıştığı yerde, yüzde 23,5 oy gibi bir oyla, -ki her seçim rekabette, her seçimin sonucunda saygılıyız- İBB Başkanı seçildi. Sonra okuduğu bir şiirden dolayı -bence haksız bir şekilde, çünkü düşünce suçudur ve düşünce suç olmaz, şiirden suç çıkmaz- yargılandı ve hapis yattı üç aylığına.”
“HİÇ BİRİSİNDEN DOLAYI BİR GÜN KAPISINA POLİS GELMEDİ”
“Ama o sırada, İBB başkanıyken rüşvetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmadan, yolsuzluktan, zimmetten de yargılandı. Hiç birisinden dolayı bir gün kapısına polis gelmedi. Bir gün gözaltında tutulmadı. Bir gün tutuklu kalmadı. Mahkeme kararı kesinleşti, yine tutuklanmadı. Yargıtay aşamasındaki kesinleşmeden sonra telefonla çağrıldı, mitingle ayrıldı, davul zurna ile hapse girdi. Ki İBB başkanlığı bitmişti o anda. Kaybetti başkanlığı. Çünkü ceza kesinleşmişti. Yanında yatacak kişiye kadar karar verdiler. Bir şiir albümü, -yani mevcut şiirleri okudu- kaset çıkardı, orada kayıt aldılar. Kaset çıkardılar. Bunu dışarıya ulaştırdılar. Kimse mani olmadı. 30 bin ziyaretçisi geldi. Bununla övünüyor. Halen övünüyor. Oysa Ekrem Başkan’a ziyaret yasağı var, kısıtı var. Milletvekili olmayanlar, İBB Başkanvekili bile 2 ayda bir zor randevu alıyor. Sesini metrolardan kısıyorlar. Oysa seçilmiş İBB Başkanı. Görevi bitmedi. Orantısız bir tedbirle tutuklu. Normalde görevinin başında olması lazım. Resimlerini indiriyorlar, seçilmiş başkanın. İBB binasına bile resmi asılınca gelip, ‘indirin’ diyecek kadar hadsizleşebiliyorlar.”
“BU DURUMDA BİR TANE YENİLMEZ VAR”
“Böyle eşitsiz şartlarda, Ekrem İmamoğlu’nun bir kez daha kendisini yenmesinden endişe eden Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a yaptığı zulüm bu. Tayyip Bey, defalarca yenildiği gibi; Beylikdüzü’nde 2014’te, 2019’da, 31 Mart’ta İBB’de karşısında Meclis Başkanı varken, hazımsızlıkla iptal ettikleri seçim yenilendiğinde, 23 Haziran’da son başbakanı yenerek, bir sonraki sefer karşısına çıkarılan, ‘Şehirciliği en iyi bu biliyor’ dedikleri Murat Kurum’u perişan ederek, önce 13 bin küsür oyla, sonra 806 bin oyla, en nihayetinde 1 milyonun üzerinde bir farkla İstanbul’a seçildi. 31 Mart’ta İstanbul’da Tayyip Erdoğan’ı o yendi, Ankara’da Mansur Yavaş, diğer şehirlerde arkadaşlarımız ve partimiz birinci parti oldu. Erdoğan’ın kurduğu parti, kurulduğu günden beri ilk kez ikinci parti oldu. CHP, nüfusun yüzde 65’ini, sandıkla belediye başkanı seçimlerinin yapıldığı dönemin bir partiye nasip olan en yüksek belediyesini nüfus üzerinden elde etti. Şimdi bu durumda bir tane yenilmez var. Tayyip Erdoğan, AK Parti öncesi yenildiği gibi, son seçimin mağlubudur. Bir seçim kazanınca, öncesindeki her şeyi aklayan, sonrasındaki her şeyi hak gören, bu sefer kaybetti.”
“MEYDANI OKUYUNCA, BİZ DE MEYDAN OKUDUK”
“Son seçimin kazanan partisi, Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Şu anda o partinin cumhurbaşkanı adayı diye bir şey yoktur. O parti bir cumhurbaşkanı adayı belirleyecekti 23 Mart’ta. Adayımızı 19 Mart’ta, yani dört gün gözaltını hesap ederek, seçimden dört gün önce aldılar. Bir gece önce de diplomasını iptal ettiler. Maksat, cumhurbaşkanı adayı olamasın, ön seçim yapılamasın. Biz, o gün o sandığı kendi kendimize kursaydık, CHP’nin adayını belirleyecektik 2 milyon kişiyle. Meydanı okuyunca, biz de meydan okuduk. O sandığın yanına ‘dayanışma sandığı’ koyduk ve belirlenen aday, Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil 15,5 milyon vatandaşımızın aday gösterdiği cumhurbaşkanı adayı. Bu milletin adayını içeride tutuyorlar. Yani bu millete kafa tutuyorlar. Kafa tutulan, CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, İBB’nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu falan değil. Kafa tutulan, milletin kendisidir. 15,5 milyon kişi… Kimi iki bastonuyla merdivenlerden çıkıp, ‘Evladımı seçmeye geldim’ diyen teyze var orada. Kimi karnında üç aylık bebeğiyle, karnındakinin geleceğine sahip çıkan annenin oyu var orada.”
“BU PARTİ BİR ADIM GERİ ATARSA, TÜRKİYE 100 YIL GERİ GİDER”
“Şimdi o kişi, yapımına karar verdiği binanın, ismine karar verdiği binanın açılışında yok. Ama bir yandan da yüzlerce, binlerce açılış için oradan teşvik etmeye, gayret etmeye, akıl yormaya, dışarıya katkı sağlamaya devam ediyor. O yüzden herkes şunu bilsin: Bir kez daha yeneceğiz. Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha yeneceğiz. Karşımıza çıktığına, bu zulümleri yaptığına pişman edeceğiz, pişman edeceğiz. Her kim ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni kolay lokma zanneder; her kim ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin il başkanından en yeni üyesine, genel başkanından en genç üyesine kadar onları yıldıracağını, yenebileceğini, geri adım attıracağını zanneder; işte hayatının hatasını orada yapar. Bu parti bir adım geri atarsa, Türkiye 100 yıl geri gider. Bu parti bir kelime eksik konuşursa, Türkiye’yi sustururlar. Bu parti bir santim eğilirse, bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz. Bu millete diz çöktürtmeyeceğiz.”
İMAMOĞLU: “SİLİVRİ’DEKİ HÜCREMDE, YURDUMUZUN TAMAMLANMIŞ OLMASININ GURURUNU HİSSEDİYORUM”
İmamoğlu, sunucu Tuğrul Tuna tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
“Hepinize Silivri’den en sıcak selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. İBB Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’muzun açılışında sizlerle bir arada olamadığım için çok üzgünüm. Ama Silivri’deki hücremde, yurdumuzun tamamlanmış olmasının gururunu hissediyorum. Bu akademik yılda ev sahipliği yapacağımız öğrencileri düşündükçe mutlu oluyorum. Onların İstanbul’a gelip yurtlarına yerleştikleri ilk gün hissedecekleri heyecanı bugünden hissediyorum. Merhum Filiz Akın’ın vefatını gözaltı sürecim sırasında haber almış ve büyük bir üzüntü duymuştum. Filiz Akın, Yeşilçam’ın bir dönemine damgasına vurmuş, kültürel tarihimizde çok derin izler bırakmış bir sanatçıydı. Gençlik dönemimden itibaren birçok filmde kendisini hayranlıkla izlediğim anılarım halen tazedir. Sanatı kadar kişiliğiyle de ardında çok değerli bir miras bıraktı. İBB olarak, Filiz Akın’ın ismini yaşatmaktan ayrıca onur duyuyoruz.”
“BARINMA, HÜKÜMETİN İZLEDİĞİ YANLIŞ POLİTİKALAR NEDENİYLE, İSTANBUL’UN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ HALİNE GELDİ”
“Barınma, ne yazık ki hükümetin izlediği yanlış politikalar nedeniyle, İstanbul’un en büyük sorunlarından biri haline geldi. İstanbul’a eğitim almaya gelmiş, belki de ailelerinden ilk kez uzakta kalmış gençlere destek olmak, bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Türkiye’nin geleceğinde çok önemli görevler üstlenecek gençlerimizin, eğitimlerine en iyi şekilde odaklanabilecekleri bir ortamı sağlamalıyız. Onlar kendilerini güvende hissetmeliler. Onların eğitimi için büyük özverilerde bulunan ailelerinin gözleri arkada kalmamalı. Çocuklarını emin ellere teslim ettiklerini bilmeli, gece yastığa kafalarını huzurla koymalılar.”
“BU YIL 16 YURTTA, YAKLAŞIK 6 BİN ÖĞRENCİYE EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ”
“Biz, işte bunları düşünerek, İBB tarihinde ilk kez yükseköğrenim öğrenci yurtlarımızı açmaya karar verdik. ‘Millet, çocuğunu bir devlet kurumunun güvenli ellerine teslim ettiği bilmeli,’ dedik. Gençler, sabah-akşam sağlıklı beslenebilsin, ev sıcaklığında barınma hizmetini uygun fiyatlara alabilsin istedik. Yurtlarımızda kalan öğrencilerimizi farklı etkinliklerle besleyelim, gelişimlerine katkı sunalım, diye düşündük. 2021 yılında, 3 yurtta 622 öğrenci kapasitesiyle başladık. Bu yıl 16 yurtta, yaklaşık 6 bin öğrenciye ev sahipliği yapacağız. Şişli’de yapımı biten Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun da bu yıl hizmet verecek olmasından sevinç duyuyorum. Kısa sürede büyük yol kat ettik. Bu başarıda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.”
“ÇALIŞMA ARKADAŞLARIM BAŞARILARINDAN DOLAYI BENİMLE BİRLİKTE CEZALANDIRILIYORLAR”
“Bu çalışma arkadaşlarım arasından birçok değerli isim, ne yazık ki bu başarılarından dolayı benimle birlikte cezalandırılıyorlar. Hiçbir somut delile dayanmayan iddialarla, Türkiye’nin farklı cezaevlerinde tutsak edilmiş durumdalar. Biz bugün içeride olsak da hizmetlerimiz, projelerimiz, yatırımlarımız yurttaşlarımızla buluşmaya devam ediyor. Hizmetlerimizin aksamadan devam etmesini sağlayan İBB çalışanlarına, en sıcak selamlarımı sunuyorum. Çok kısa zamanda yeniden bir araya geleceğimize inancım tam. İstanbul için, Türkiye için yapacak daha çok şeyimiz var. Gençlerimizin geleceği için verdiğimiz büyük mücadelede, asla geri adım atmayacağız. İBB Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu; bu güzel ülkenin gençlerine hayırlı, uğurlu olsun. Bu vesileyle merhum Filiz Akın’a Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum. Hepinizi hasretle selamlıyorum. Ekrem İmamoğlu. Silivri.”

ASLAN: “EKREM BAŞKAN’IMIZ SİLİVRİ’DEN BİLE BİZE UMUT VERMEYE DEVAM EDİYOR”
Konuşmasına Akın’a rahmet dileyerek başlayan İBB Başkanvekili Aslan, özetle şöyle konuştu:
“Bugün, İstanbul’umuzun seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, ne yazık ki aramızda değil. Fakat fiziken yanımızda olamasa da aklı ve kalbi burada. Hepinize Ekrem Başkan’ımızın selamlarını getirdim. ‘Gençlerimiz hiç merak etmesin, ben orada da olsam burada da olsam hep onların yanındayım’ diyor. Ekrem Başkan’ımız Silivri’den bile bize umut vermeye, hizmet azmimizi perçinlemeye, İstanbul ve Türkiye için tüm imkanlarıyla çalışmaya devam ediyor. İki gün önce Beyoğlu’nun evladı, Beyoğlu Belediyesi’nden emekli bir dedenin torunu, Beyoğlu Belediyesi’nden emekli bir babanın oğlu, benim de kardeşim İnan Güney Başkan’ımız ve alın terleriyle çalışan yol arkadaşlarımız tutuklandılar. Yaşadığımız bu süreçte hukuksuz uygulamaların son bulması, tüm yol arkadaşlarımızın görevlerine dönmesi en büyük temennimiz. O güne kadar hiç yorulmadan çalışmaya, halkımız için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.”
“EKREM BAŞKAN’IMIZ İÇİN DE İSTANBUL’UN TÜM MUHAFIZLARI İÇİN DE TARİFSİZ BİR MUTLULUK”
“Bugün Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’yla, İstanbul’daki yurt sayımızı 15’e yükseltmiş olacağız. Bu Ekrem Başkan’ımız için de İstanbul’un tüm muhafızları için de tarifsiz bir mutluluk. Nedenini biraz açmak isterim: 2019’da Ekrem Başkan’ımız göreve geldiğinde, ‘üniversite cenneti’ diye tabir edebileceğimiz, gençlerimizin en güzel yuvası olması gereken İstanbul’umuzda, üniversite öğrencilerimizin yararlanabileceği İBB’ye ait bir yurt yoktu. Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı sürerken, 1921 yılında ‘Eğitim Kurultayı’ düzenlemesinin 100. yılında, onun ışığından ve vizyonundan giderek, Ekrem Başkan’ımızın kararıyla, İBB’de ilk kez yurtlar açılmaya başlandı. 5.906 öğrenciye hizmet verebilecek kapasiteye ulaştık. 2025-26 akademik yılında, Şişli’de yapımı biten Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nu da hizmete açacağız. Bu yurdumuzda da 326 öğrencimize ev sahipliği yapacağız. 2029 yılına kadar kapasitemizi 15 bin öğrenciye çıkarmayı hedefliyoruz.”
“UMUDUMUZ GENÇLERDEDİR”
“Tüm engelleme çabalarına karşı, sadece yurtlarla değil, burslarımızla, istihdam ve psiko-sosyal desteklerimizle, bulduğumuz her fırsatta, hayatın her alanında gençlerimize ve çocuklarımıza bir el uzatıyoruz. Bugün yurtlarımızda kalan öğrencilerimiz, yarının belediye başkanları, yargıçları, cumhurbaşkanları olacaklar. En büyük dileğim, tüm kararlarını merhametle, vicdanla, hakkaniyetle ve adaletle almaları. Bizim umudumuz var. Umudumuz gençlerimizdir. Bugün burada olamayan, hukuksuzca tutuklu bulunan İBB Başkanımız ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na ve haksızlığa uğrayan tüm yol arkadaşlarımıza selamlarımı gönderiyorum. Filiz Akın Kız Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdumuz hayırlı, uğurlu olsun.”
KÖSEDAĞI: “ESKİDEN İSKİ’YE AİT OLAN VEZNE EKREM BAŞKAN’IMIZIN VİZYONUYLA KADIKÖY’E KAZANDIRLDI”
Kadıköy Belediye Başkanı Kösedağı da konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Ekrem Başkan’ımız 2019 yılında İBB Başkanı seçildiğinde İBB’ye bağlı öğrenci yurdu sayısı sıfırdı. Tıpkı kreşlerde olduğu gibi… Bugün ise İstanbul genelinde kız ve erkek yurdu olarak toplamda 14 yükseköğrenim yurdu hizmet veriyor. 2023 yılında Hasanpaşa Mahallemizde, Gazhane’nin hemen üstünde kalan sokakta, daha önce cemaate tahsis edilen bir binayı, Ekrem Başkan, tekrar İBB bünyesine alarak, Zeren Ertaş Kız Yurdu’nu açmıştı. Açılışına hep birlikte katılmıştık. Bugün burada gördüğünüz bu pırıl pırıl bina, eskiden İSKİ’ye ait olan bir vezneydi ve Ekrem Başkan’ımızın vizyonuyla, şimdi Kadıköy’ümüze kazandırılıyor. Buradan bir kez daha Ekrem Başkan’ımıza teşekkür ediyorum, o büyük vizyonuyla, Kadıköy’ün kalbinde kız öğrencilerimize böyle bir yurt yaptığı için. Silivri’de hem Ekrem Başkan’ımıza hem diğer belediye başkanlarımıza, hem tutuklu bürokratlarımıza, meclis üyelerimize, Kadıköy’den kocaman bir alkış gönderiyoruz sizlerden. Onlar, Silivri’de hücrede kalarak bu süreçte yaşıyorlar. Biz diğer belediye başkanları da onların hiçbir şekilde boşluğunu yaratmadan inadına, inadına, inadına daha çok çalışıyoruz. Bu yolda bize öncülük eden Sayın Genel Başkan’ımıza, ekibine ve bütün Kadıköylü komşularımıza tekrar tekrar Cumhuriyet’in kalesi Kadıköy’den saygılarımı, sevgilerimi yolluyorum.”
KÖKSAL: “DİLEK HANIMEFENDİ’NİN SAYIN İMAMOĞLU’NA BU DUYGULARIMI İLETECEĞİNE EMİNİM”
Merhum Akın’ın eşi Sönmez Köksal ise duygularını, “İlk önce kız yurdu vizyonuyla yola çıkan, Sayın seçilmiş Belediye Başkanımız İmamoğlu’na buradan ben de saygı ve sevgilerimi iletmek istiyorum. Muhterem Dilek hanımefendinin bu duygularımı kendisine ileteceğinden eminim. Hem bu güzel binayı vizyon olarak gerçekleştiren hem de daha sonra Filiz Akın adını verme yolundaki bütün karar süreçlerine katılan bütün belediye mensuplarını tebrik ediyorum ve aile olarak kendilerine çok teşekkür ediyorum,” sözleriyle dile getirdi.
Özel ve beraberindeki heyet, konuşmaların ve kurdele kesiminin ardından Filiz Akın Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nu gezerek, öğrencilerle sohbet etti.