Prof. Dr. Mümtaz Soysal, iki günlük bir “saygı” programı ile anılıyor…

Example HTML page

21.Yüzyıl için Planlama Grubu, Prof. Dr. Mümtaz Soysal için  iki günlük bir “saygı” programı düzenliyor. Soysal’ın akademik ve siyasal yaşamının yanı sıra gazetecilik çalışmaları ve denizciliğe ilgisinin ele alınacağı programın birinci gününde anayasa, devlet ve cumhuriyet tartışmaları yürütüldü.

Hukuk ve Anayasa üzerine önemli çalışmaları bulunan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) eski öğretim üyelerinden olan ve 11 Kasım 2019’da hayatını kaybeden Prof. Dr. Mümtaz Soysal,  21. Yüzyıl için Planlama Grubu tarafından düzenlenen iki günlük “Mümtaz Soysal’a Saygı” programında anılıyor. Etkinliğin ilk gün programı Siyasal Bilimler Fakültesi Mülkiye Şeref Salonu’nda SBF Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik ve Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un açılış konuşmasıyla başladı.

“Mümtaz Soysal, Anayasayı kendini aşacak bir niteliğe kavuşturdu”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 1960-1980 yılları arasındaki radikalleşme sürecini değerlendirerek Mümtaz Soysal’ın 1961 Anayasası’nın düzenlenmesindeki rolüne değinen Kuruç, şu ifadeleri kullandı:

“Bu yıllar arasında Cumhuriyet’i medeniyete oturtabilmek için ciddi bir radikalleşme süreci yaşandı. Bütün bu yeni bakışların merkezinde 1961 Anayasası vardı. Cumhuriyet’in kendini tazelemesi, toplumun kendini aşma potansiyelini yakalamasıyla var olacaktı. Bu durum Anayasa’nın kendini aşacak bir niteliğe ulaşmasıyla var olacaktı. Bunu yakalayan kişi Mümtaz Soysal’dır. Soysal, ‘Anayasaya Giriş’ kitabıyla herkesi yurttaşlığın asli görevine çağırmıştır. Kitap, Cumhuriyet rejiminin kendi diyalektiği içinde toplum bilincine değişme yollarını göstermiştir. Bunu kavrayanlar daima kitabı ellerinde tutmuş kavrayamayanlar ise Mümtaz’ı daima yargılamıştır.”  

Açılış konuşmaları ve  “Mümtaz Soysal’ın Kısa Yaşam Öyküsü” isimli belgesel gösteriminin ardından “Anayasa ve Devlet” konulu birinci oturuma geçildi. Hakan Özyıldız’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda, Prof. Dr. Didem Yılmaz, Prof. Dr. Ruşen Keleş ve Ali Rıza Aydın konuşmacılar arasında yer aldı.

Türkiye Cumhuriyeti eksik anayasalı bir devlete dönüştü

Oturumun ilk sunumunu yapan  Prof. Dr. Didem Yılmaz, Mümtaz Soysal’ın 1994 yılında söylediği “Cumhuriyet boş kalkanlar üzerinde dolaşan bir hayalet devlete dönüşmek üzere” sözünden alıntı yaparak 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçişle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin eksik anayasalı bir devlete dönüştüğünü söyledi.

“Anayasayı emekçilerin anayasası yapmak için mücadele etmeliyiz”

Ali Rıza Aydın, Soysal’ın anayasacılık anlayışının temel hak ve özgürlükler konusunda çok değerli katkılar sunduğunu belirtti. Anayasanın emekçilerin anayasası yapılması gerektiğini dile getiren Aydın, “Mümtaz Hoca’nın deyimiyle egemenliğin kayıtsız şartsız halkın olduğu anlayışı Anayasaya yansıtma konusunda mücadele etmek zorundayız” dedi.

Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir’in moderatörlüğünde yapılan ikinci otorumda Prof.Dr. Birgül Ayman Gülerve Doç. Dr. Tolga Şirin konuştu. Mümtaz Soysal’ın eserlerinden yola çıkarak Soysal’ın yürüttüğü anayasa tartışmalarını değerlendiren Şirin, Mümtaz Soysal ve Doğan Avcıoğlı’nun çıkarttığı Yön Dergisi’ne değinerek “Türkiye Kalkınma Tezi’nin ilk izleri bu dergide görülmüştür” ifadesini kullandı.

“Anayasa fetişleştirilmeden incelenmeli”

Birgül Ayman Güler ise Mümtaz Soysal’ın hukukçu yanının yanı sıra aynı zamanda devlet bilimcisi olduğunu da söyledi. Güler, “Mümtaz Soysal sadece anayasa hukukçusu değil aynı zaman da bir devlet bilimcisiydi. Soysal, planlama ve iktisadi kalkınmalara yönelik çalışmalar yürüttü. Anayasacılığa bakış açısı da bu yanından beslenmiştir” diye konuştu. Güler, gündemde olan Anayasa tartışmalarına ilişkin “Anayasa tartışmaları bu kadar gündemdeyken Mümtaz Hoca gibi araştırılan konuların fetişleştirmeden incelenmesi çok kıymetli” değerlendirmesini yaptı.

Program, yarın saat 13.30’da UM:AG Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Konferans Salonu’nda devam edecek.

Example HTML page

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir