HABERETKİN

İşte, Altılı Masa’nın ”Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” anayasa taslağı açıklaması

Altılı Masa’ya mensup partiler tarafından hazırlan anayasa taslağının duyurulacağı toplantı başladı.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi” tanıtım toplantısı, Ankara Bilkent Otel’de başladı.

Toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.

Genel başkanlar toplantının bitiminin ardından Demokrat Parti Genel Merkezi’nde düzenlenecek Liderler Buluşması’nda bir araya gelecek.

Toplantı genel başkan yardımcılarının konuşmalarıyla başladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti  Genel Başkan Yardımcısı Serhan Yücel, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Poyraz ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, anayasa taslağını açıklıyor.

Kürsüye gelen CHP’li Erkek, “Demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda, toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra seçimlerin hemen ardından TBMM’ye sunacağız” dedi. Erkek’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“SEÇİM BARAJI YÜZDE 3”

Erkek’ten sonra kürsüye çıkan DEVA Partili Yeneroğlu, “Yasama bölümünde hazırladığımız değişiklik önerilerini 5 başlıkta açıklayabiliriz” diyerek seçim barajının yüzde 3’e düşürüleceğini söyledi. Yeneroğlu’nun açıkladığı başlıklar şu şekilde:

İlk olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giden yolları demokratikleştireceğiz.

Meclisi’nin temsil gücünü arttırabilmek amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Siyasi partiler hakkındaki yaptırım hükümlerini Avrupa Konseyi standartları ışığında gözden geçirerek değiştirecek, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi parti hürriyetini güçlendireceğiz. Altı milyonu aşan diasporanın doğrudan mecliste temsil edilmesini sağlayacağız.

İkinci olarak yasama bağışıklığını güçlendireceğiz.

Dokunulmazlıkların kaldırılması için üye tam sayının salt çoğunluğunu gerekli kılacağız. Yasama dokunulmazlığının istisnaları bakımından belirsizliğe yol açan keyfi uygulamaların önüne geçeceğiz.

Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme nedeniyle düşmesini, bireysel başvuru yoluna gidilmesi halinde, Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararına kadar bekletileceğini açıkça düzenleyeceğiz.

Üçüncü olarak, kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz.

Bu başlıkta birçok düzenlemeyi üzerinde çalıştığımız meclis içtüzüğünde işleyeceğiz. Anayasa’da ise milletlerarası andlaşmalardan geri çekilmenin Meclisin asli yetkisi olduğunu güvence altına alacağız. Böylece Cumhurbaşkanı, milletlerarası bir sözleşmeden gece yarısı tek başına çıkma kararı veremeyecek.

Bakanlar Kurulu’nun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması ve temel hak ve hürriyetlerin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği şartıyla kabul ediyoruz.

Bakanlıkların, kamu idareleri ve kamu tüzel kişilerinin kanun hükmünde kararnameyle kurulması ve kaldırılması uygulamasına son vereceğiz.

Cumhurbaşkanının kanunları veto etme yetkisine son verecek, bu yetkiyi geri gönderme yetkisi ile sınırlayacağız. Geri gönderilen kanunlar, Meclis tarafından basit çoğunlukla aynen kabul edilebilecek.

Dördüncü olarak, Meclis’in denetim yetkisini güçlendireceğiz.

Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim için hükümete hesap sorulabilmesini sağlayacak araçları artırıp etkili kılacağız. Hükümet, başbakan ve bakanlar hakkında gensoru verme yetkisini tesis edeceğiz. Bu yenilikle, Bakanlar Kurulu aleyhine verilen güvensizlik önergelerine yeni Başbakanın isminin eklenmesini zorunlu kılacağız. Böylece Meclis, istikrarın gereği olarak ancak yeni hükümeti kurmakta birleşebilirse mevcut hükümeti düşürebilecektir.

Başbakan ve bakanların görevleriyle ilgili suçlarından dolayı hesap vermeleri amacıyla meclis soruşturmasını kapsamlı bir şekilde düzenleyeceğiz.

Başbakan ve bakanlar hakkında görevine ilişkin suç işlediği iddiasıyla soruşturma önergesi verilebilmesi için gerekli çoğunluğu indirerek denetimi kolaylaştıracağız.

Bir yasama yılında en az 20 gün gündemi muhalefet tarafından belirlenen genel görüşme açılabilmesini açıkça düzenleyeceğiz.

TBMM’nin denetim araçlarından meclis araştırmasını ‘herkesin Meclis Araştırma Komisyonu’nun davetine uymak zorunda olduğu’ ifadesiyle etkili bir hale getireceğiz.

Beşinci olarak, parlamentoların tarihsel bir kazanımı olan bütçe hakkının devredilmezliği ilkesini tesis edeceğiz.

Vatandaşlarımızdan toplanan vergilerin nasıl harcandığının etkili bir şekilde denetlenebilmesi için Meclis’in bütçe hakkını, Meclis’in devredilemez bir yetkisi ve denetim aracı olarak düzenleyeceğiz.

Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyonunun başkanı ana muhalefet partisinden olmasını Anayasa’da açıkça düzenleyeceğiz.

“MEVCUT ANAYASANIN EN PROBLEMLİ…”

Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel ise “Mevcut anayasanın en problemli, tüm sistemi enfekte eden kısmı “tek adam rejimi” üzerine kurgulanan ‘yürütme’dir” dedi.

Mevcut sistemde yürütmenin konforu için yasama ve yargı işlevsiz bırakılmıştır. Anayasanın tek derdi, tek kişiye dikensiz gül bahçesi hazırlamak olmuştur.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Cumhurbaşkanı tek patron, yürütmenin diğer aktörleri bakanlar ve kurumlar patronun çalışanları, yasama ve yargı bağlı iştirakler haline getirilmiştir.

Bu ucube sistemde, bakanlıklar ve kamu kurumları görev, yetki ve sorumluluklarını ifa ederken anayasa ve kanunlara bakmak yerine, tek bir kişinin iki dudağının arasına bakmak zorundadır.

Mesela, bu sistemde Balıklı Rum Hastanesi’nde çıkan yangına Cumhurbaşkanının talimatıyla müdahale edildiğini bizzat Cumhurbaşkanının sözcüsü açıklar. Mesela, depremde kurtarma çalışmalarının başlaması, orman yangınına müdahale için de Cumhurbaşkanının talimatı gerekir. Mesela, okul, hastane, köprü, ağaçlandırma ihtiyaç olduğu için değil, talimat geldiği için yapılır. Çiftçinin destekleme priminin ödenmesi, esnafa kredi o talimat gelmeden ödenmez, verilmez.

“KLİŞEYİ ARTIK DUYMAYACAĞIZ”

Milletimizin görüşüne arz ettiğimiz Anayasa Değişikliği Önerisinin hayata geçmesiyle birlikte yürütmenin her kademesinden, dört senedir her gün duyduğumuz “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” klişesini artık duymayacağız.

Çünkü yürütmenin tüm unsurları görevlerini yerine getirirken, sorumluluklarını ifa ederken talimatı Anayasadan ve yasalardan alacak. Hazırladığımız Anayasa Değişikliği önerisi ile şeffaf, denetlenebilir,

hesap veren bir yürütmeyi ve yönetimde istikrar ile bütünlüğü yeniden inşa etmeye gayret ettik.

Bu çerçevede; cumhurbaşkanlarının bir dönem ve 7 yıl için seçilebilmesini öneriyoruz. Seçilen Cumhurbaşkanı’nın varsa partisi ile ilişiğinin kesilmesini teklif ediyoruz. Cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisini kaldırıyor, kendilerine sadece bir defaya mahsus geri gönderme hakkı tanıyan bir düzenleme yapıyoruz.

Meclis denetimine tabi olmayan, siyasi sorumluluk taşımayan ve hiçbir şekilde hesap vermeyen,

usulsüzlük, yolsuzluk ya da beceriksizlik gibi sebepler ile sorumluluklarını “affını istemekle” yerine getiren, usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları karşısında Yüce Divanda yargılanma hakkı olmayıp, Külliye’den uzaklaştırma cezası ile sorumluluktan kurtulan “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” yerine,

Meclise karşı siyasi sorumluluğu ve Yüce Divan’da aklanma hakkı olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nu Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği önerimiz ile yeniden kuruyoruz.

Bununla bağlantılı olarak Anayasanın 8. maddesinde yürütmeyi sadece bir “görev” olarak düzenliyoruz.

Önerdiğimiz Anayasal düzende;

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devletin bütün organ ve kurumlarını önemli ölçüde zayıflattığı halde bu sistem altında en ağır hasarı yaşayan, yargı organı olmuştur. Hâkimlik ve savcılık teminatını düzenleyen 139. maddeye coğrafî teminat eklenmiştir. Böylece hâkim ve savcıların bireysel bağımsızlıkları güçlendirilmiştir.

Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını güçlendirmek amacıyla ayrıca Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki organ düzenlenmiştir. Hâkimler Kurulu, hâkimlerin özlük hakları konusunda, Savcılar Kurulu ise savcıların özlük hakları konusunda karar verme yetkisine sahip olacaktır. Bu organların üye kompozisyonu ve üyelerinin seçiminde izlenen yöntem, çoğulculuk esasına göre tasarlanmıştır. Her iki organın üyelerinin bir bölümünü seçme yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne tanınarak bu organların demokratik meşruiyete dayanması sağlanmıştır. Hukuk devletinin gereği olarak her iki kurulun kararları yargı denetimine tâbi kılınmıştır.

SAVUNMAYA ANAYASAL STATÜ

İYİ Partili Poyraz, şunları söyledi:

Temel hak ve hürriyetler açısından değişiklik önerimizin ruhunu yansıtan ilk düzenleme başlığa ilişkindir. Anayasanın ikinci kısmının başlığını “Temel Hak ve Hürriyetler” olarak değiştirerek otoriter anayasacılık anlayışına karşı demokratik ve özgürlükçü anayasa inşası inanç ve kararlılığımızı vurguluyoruz.

İnsan onurunun dokunulmazlığını ve Devletin buna saygı gösterme ve koruma yükümlülüğü ile temel hak ve hürriyetlerin bütünlüğünü ve yasama yürütme ve yargıyı bağlayıcı olduğunu Anayasanın 12. Maddesine ekliyoruz. Devlete insan hakları ihlallerini önleme ve herkesin haklardan yararlanmasını sağlama yükümlüğünü getiriyoruz.

Anayasanın 62. maddesinin başlığını Yurt dışında yaşayan Türkler olarak değiştirerek devletin onların hak ve menfaatlerini koruma, dil ve kültürlerini muhafaza etme ve anavatanla bağlarını geliştirme çalışmaları yapma görevini vurguluyor, devlete tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğumuz ülkeler ve topluluklarla ilişkileri gerçekleştirme yükümlülüğü getiriyoruz.

Sosyal ve ekonomik haklar kısmına yeni haklar ekliyoruz. Herkesin sağlık hakkına sahip olduğunu ve hiç kimsenin temel sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılamayacağını hükme bağlıyoruz. Çevre hakkı ile çevreyi korumanın, çevre kalitesini yükseltmenin, gıdaların doğallığını sağlamanın devletin bir görevi olduğunu belirtiyoruz. Hayvan hakları da bu değişiklik önerimizde yer alıyor. Devletin doğal hayatı ve hayvanları korumak ile hayvanlara yönelik eziyet ve kötü muamele yapılmaması için gereken tedbirleri alma görevi olduğunu belirtiyoruz.

Milletvekili genel seçimlerinde geçerli oyların yüzde birini alan partilere devletin mali yardımda bulunacağı ve bu yardımın dörtte birinin partiler arasında eşit olarak dağıtılacağı, geri kalan tutarın ise partilerin elde ettikleri oy oranına göre paylaştırılacağı düzenlemesini getiriyoruz.”

YÖK KALDIRILDI

Saadet Partili Kaya ise şöyle konuştu:

Liderler önerinin açıklanmasının ardından Demokrat Parti ev sahipliğinde bir araya gelecek.

Exit mobile version