Ferzan Özer: O ölmedi ki yasını tutalım..!

İş ve Siyaset insanı Ferzan Özer’in yine tarihe ışık tutan güzel bir yazısı, 10. Kasım öncesi yeni nesillere Atatürk sevgisinin nedenli olduğunu ve gelecek kuşaklara taşınması gereken en büyük hazine olduğunu ortaya koyan bu güzel yazıyı gelin hep birlikte okuyalım.

İşte O yazı…

FERZAN ÖZER: O ÖLMEDİ Kİ YAS TUTALIM ..!

Garanti Bankasının 10/ Kasım için yayınladığı reklam filmini seyredince, bu yazıyı yazmak istedim. Bu filmi onlarca kez gözü yaşlı seyrettim.

Daha önce buna benzer yazılar yazmıştım, takip eden okurlarım bilirler.

Bizim tarihimiz boyunca millet olarak en büyük özelliğimiz “Yaşlılarımıza saygı, yetimlerimizi koruma, muhtaçlara yardım ” olarak tecelli etmiştir.

Bilinmesini isterim ki, baba tarafım 1895 yılında Rumeli’den Anavatan’a geliş tarihidir.

Tam da bu tarihte, Sultan ll. Abdülhamit Han, Osmanlı – Rus savaşının ardından bakıma muhtaç yaşlıların, yetimlerin ve kimsesizlerin bakımı için Dar-ül Aceze’yi kurmuştu .

Kuruluştan bu yana 30 bin den fazla çocuk, olmak üzere 70 bin den fazla kişiye baktı ve hala bu kurumda bakıma devam ediliyor.

3.Cumhurbaşkanımız, Kurtuluş Savaşı’nın ” Galip Hoca ” sı Büyük Devlet Adamı Celal Bayar, 8 ciltlik “Ben de Yazdım ” isimli dev eserinde Kurtuluş Savaşı yıllarındaki yokluk ve savaş koşullarında bile öksüz ve yetimler ile yaşlıların bakım için nasıl çalıştıklarını detaylarıyla anlatmaktadır.

Savaşlar, bozgunlar, yokluk içinde yaşayan bir Devlet ” Paramız yok, nasıl yapılır bu işler demeden, Bu büyük kurumu kurmuşlar.

Düşünün; Büyük Millet Meclisinde misafirlere ikram edecek kahveyi alabilecek paraları bile yokken bu büyük insanlar ” Himaye-i Etfal Cemiyetini ” yani bu günkü adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu’nu kurmuşlardı.

Bir kez daha düşünün; O koşullarda bile öksüzlerini, yetimlerini ve yaşlılarını düşünen insanlar ” Paramız yok, bu iş için kaç para ” lazım dememişlerdi. Neden acaba?

Reklam çok güzel olduğu kadar da gerçekti.

Bu ülke insanları; Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Çerkez, Boşnak, Arnavut olmakla değil; Bu ülkenin YURTDAŞI olmakla övünür.

Çünkü bu ülkenin kurucusu böyle söylemiştir ve her bir yurttaş bu inanca sahiptir.

Çünkü; O bize hiç yalan söylemedi. Onun içindir ki ona hep inandık ve inanmaya devam ediyoruz.

Bakmayın meydanlarda parmaklarıyla işaret yapanlara o işaretlerin karşılığı yoktur…

Bizim işaretimiz yüreğimizdedir.  Her 10 Kasım’da yokluğunu çok daha derinden hissederiz. Yüreğimizde yaşattığınız için yas tutmayız.