AKP iktidarı; ”Mega yıkım projesinde ısrar ediyor”
Bilim insanlarının felaket olarak nitelendirdiği Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin iktidarın ısrarı sürüyor. Güzergahında AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş insanlarının, bürokratların ve Katarlı ‘yatırımcılar’ın arsa aldığı ortaya çıkan Kanal İstanbul’a ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yakında ihaleye çıkıyoruz” dedi. Çağrılara ve itirazlara kulak tıkayan Erdoğan, partisinin grup toplantısında “İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul’a başlıyoruz, yapacağız. Kanal İstanbul’un iki yakasında kurulacak 500 bin nüfuslu şehir, İstanbul’un depreme hazırlık sürecini hızlandıracak” diye konuştu.
Öte yandan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu da projeye ilişkin açıklama yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un “ÇED raporunu okumadan ahkam kesenler..” sözlerine tepki gösterilen açıklamada, “İstanbul halkı olarak rapor dediğiniz, gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan metni okuduk, on binlerce İstanbullu itiraz ettik, itirazlarımızı dikkate almadınız, onlarca dava açtık” denildi.
Projenin iktidar tarafından oldu bittiye getirilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamada, “İstanbul halkı yaşam alanlarının, suların, ormanların, tarım alanlarının yok edileceğini biliyor, deneyimliyor. Çok yeni 600 çiftçiye arazilerinizi terk edin dediniz. Bu rapor dediğiniz yıkım metnini hazırladığını söylediğiniz 200 kişiyi de merak ediyoruz, fakat halen bir isme ulaşabilmiş değiliz” ifadeleri yer aldı. Açıklamada Kanal İstanbul gerçeklerine ilişkin şu maddeler sıralandı:
- Bir ulaşım projesi değildir. Bölgede yaşayan halkın yaşam koşullarını iyileştirmek yerine köyleri, sermayeye açacak şekilde imar izinleri verdiğinizi biliyoruz ki bu bir yapılaşma, rant projesidir.
- Bu proje ‘kentsel dönüşüm’ adı altında milyonları evlerinden, yerlerinden edecek, işyerlerini dahil yok edecek; lüks siteler, AVM’lerle dolu ‘Yenişehir’e dönüştürecektir.
- Dünyanın pek az kentinde olan ama İstanbul’da bir arada olan doğal varlıklar, dünyanın yedi lagününden biri, göller, endemik çeşitliliği ile ünlü Kuzey ormanları, tarım alanları, insan dışı canlı yaşam, göç sırasında konaklayan kuşlar, denizler, hepsi bu projeyle yok edilmeye çalışılmaktadır. İstanbul susuzlukla sınanırken, iklim krizi her gün daha görünür biçimde yaşamımızda etkili hale gelmişken bu proje doğaya ve parçası olan bize karşı işlenecek en ağır suçlardandır.
- İstanbul 8500 yıllık tarihi olan bir kenttir, bu proje ile Yarımburgaz Mağarası, Bathenoa Antik Kenti gibi kültür varlıkları kar ve rant hırsına kurban edilecektir.
Binlerce köylü, işçi esnaf, emekçi, bu talan projesi sonucunda daha fazla yoksullukla mücadele etmek zorunda kalacaktır.
Bu proje Marmara Denizi’ni ölü bir deniz haline getirecektir, ayrıca yıllarca sürecek Kanal hafriyatı İstanbul’un tüm ekosistemlerini zehirleyecektir.