Kemal Kılıçdaroğlu: Krizden etkilenmeyen üç kesim var
Kemal Kılıçdaroğlu: Krizden etkilenmeyen üç kesim var
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Grubu 27’nci Dönem 1’inci Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, krizden etkilenmeyen üç kesim olduğunu belirterek “Saray var krizden etkilenmiyor. Rantiye sınıfı ve Saray’ın çevresi var.” şeklinde konuştu.
TBMM Grubu 27’nci Dönem 1’inci Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
CHP Abant’ta kampa girdi
– Bu kadar yoğun bir sorunun yaşandığı dönemde hepimize büyük görevler düşüyor. Özellikle CHP’lilere büyük görevler düşüyor. Bu toplantının bir özelliği daha var. Uzun bir süredir, 15 aydır aramızda olmayan değerli milletvekilimiz Enis Berberoğlu aramızda. Hoş geldin. Kapalı bölümde kendisi konuşacak, duygularını, düşüncelerini aktaracak. Belki gördüğü aksaklıklar bir şekilde dile getirilecek. Ama sonuçta Enis Bey’in aramızda olması mutluluk verici bir olay.
Eren Erdem mesajı
— Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; daha önce gazeteciler, yazarlar hapse girip çıktığında onları arayıp şunu söylediğimi hatırlarım: ‘Kapalı cezaevinden yarı açık cezaevine geldiniz, özgürlük alanınız biraz daha genişledi’. Türkiye’yi bir anlamda yarı açık cezaevine döndürdüler. Evet Enis Bey tahliye oldu. Parlamentoda görevine başlayacak, milletvekilliği yeminini edecek. Ama hala hapiste gazeteciler, yazarlar, avukatlar, Eren Erdem başta olmak üzere eski milletvekilleri var. Biz Türkiye’de adaletin hakkın hukukun olmasını istiyoruz.
“2001’e göre daha ağır bir kriz”
– 16 yıldır Türkiye’yi tek başınıza yöneteceksiniz ve 16 yılın sonunda Türkiye’yi yeniden bir ekonomik krizin kucağına iteceksiniz. 16 yıl önce Türkiye ciddi bir sorun yaşadı bir ekonomik kriz yaşadı hiç mi ders almadınız oradan? Türkiye bugün bir ekonomik krizin göbeğinde, üstelik 2001’e göre daha ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya. Bu kriz aşılabilir dedik, gelin 13 madde halinde sıraladığımız uygulamaya başlayın, göreceksiniz ki Türkiye krizden çıkabilir. Dolar baronlarının adamı olarak suçlandık. Bir akıl tutulması var. İyi niyetlerle çözüm öneriyoruz, ellerinin tersiyle itiyorlar
Şaban Dişli açıklaması
-(Yeni Ekonomik Plan) Kurumların başına liyakat sahibi insanlar getirecekmiş. Buna inanan var mı? Sanki Şaban Dişli’yi CHP Büyükelçi tayin etti. Adı bu kadar lekelenmiş bir kişi nasıl olur da Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmek için görevlendirilir? Hangi bilgisi, birikimi var?
“Üniversiteler rektörlerin aile çiftliği olmuş”
-Üniversitelere bakıyoruz rektörlerin aile çiftliği olmuş. Rektörün bacanağı, amcasının oğlu, karısı, dayısı üniversitede görev yapcakmış. Başka adam mı bulamadınız?
“Bu açıklamayı neden yaptı bilmiyorum”
-Erdoğan ABD ziyaretinde ‘krizin Brunson ile alakası yok’ şeklinde açıklama yaptı bu açıklamayı neden yaptı bilmiyorum. Havuz medyası günlerce dış güçler diye yazmıştı. Havuz medyası şimdi ne yazacak?
3. Havalimanı
-3. Havaalanında işçiler ne diyor? Servis sorununu çözün, tahtakurusu sorununu çözün, paramızı elden verin. Sen misin bunu diyen? Tamamı hapiste. Elden para vermek vergi kaçırmak demektir. Kim gönderildi? Jandarma gönderildi. Bunlar da ekonomik krizin yarattığı tablolardan birisidir.
“Tek adama yağ çekmek için söylüyor”
-“Ekim ayının 15’inden sonra her şey güllük gülistanlık olacak. Türkiye’ye milyon dolarlar akacak. Marketler fiyatları düşürecekler. Ekim ayı hayır ayı olacak.” Bunu söyleyen kişi Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Konfederasyonu Başkanı. Tek adama yağ çekmek için söylüyor. Esnaf sattığı ürünü yerine koyacak ürün bulamıyor.
İsmail Devrim açıklaması
-Pantolon almak için para bulamayıp intihar eden adamın yaptığı alışverişte ödediği her vergiden bu lüks hayatı yaşıyor. Ve diyor ki; kriz mriz yok.
Bir günde 82 bin 918 dolar
-12 Eylül 2018 TESK Genel Kurulu’nun yapıldığı gün. Tek adam konuşuyor dolar 6.36’dan 6.56’ya yükseldi. MB kararı sonrası dolar 6.03’e düştü. 1 milyon doları olan doları çevirerek 82 bin 918 dolar para kazandı.
“Türkiye’nin nasıl soyulduğunu bundan daha çarpıcı bir örnek anlatamaz”
-Türkiye’nin nasıl soyulduğunu bundan daha çarpıcı bir örnek anlatamaz. Kütahya Havaalanı. 50 milyon dolara yandaşa verilmiş. 6 yıl önce hizmete açılıyor. 2012-2016 arasında toplam 170 bin kişi. Ama Hazine buna garanti veriyor. Az olursa üstünü ben tamamlayacağım diyor. Toplam 4 milyon 73 bin 18 yolcu garantisi veriyor. Avro üzerinden veriliyor. 20 milyon 856 bin 848 Avro ödeniyor. Uçmayan yolcular için. Bir kişiye bile hizmet verilmese 20 milyon 856 bin 848 Avro ödeniyor. Hangi vicdan hangi ahlak bunu kabul eder? 29 yıl daha devam edecek. Bundan daha büyük bir soygun olabilir mi? Bunu her yerde anlatın.
“KRİZDEN ETKİLENMEYEN ÜÇ KESİM VAR”
-Krizden etkilenmeyen üç kesim var.
1) Saray var krizden etkilenmiyor.
2) İki rantiye sınıfı var.
3) Saray’ın çevresi var.
Saray’ın çevresi kim?
Birincisi havuz medyası: Kağıt fiyatları arttı, gazeler kağıt bulamıyor. Havuz medyasının sıkıntısı yok. Sürekli tek adama övgü. Başka görevleri yok. Her şey onlara göre güllük gülistanlıktır. Köşe yazarlarının%99.9’u aklını kiraya vermiştir.
İkincisi dolar ile ihale alanlar: Saray çevresindeki müteahhitler. Bunların en önemlilerine beşli çete denir. En büyük ihaleleri bu beş firma almıştır. Dolar ile ihale aldıklarında TL değer kaybettikçe bunların kârı artıyor.
Üç, dolar ile fiyatları endekslenen hizmetler. Köprü, tüpgeçit.
Dört, dolar ile hazine garantisi alanlar.
‘TÜRKİYE AÇLIK SORUNU İLE KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin yakın zamanda bir açlık sorunu ile karşı karşıya kalabileceğini söyleyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu şöyle dedi:
“Türkiye bir açlık sorunu ile yakın bir zamanda karşı karşıya gelebilir. Bu fiyatları hangi çiftçi ödeyecek? Sanayiciyi ekonomik kriz etkiliyor mu, etkilemiyor mu? Enerji fiyatları, doğalgaz fiyatları sürekli artıyor. Önünü göremiyor. Herkes peşin mal satmaya başladı. Böyle bir ortamda tek yapacağı şey ya konkordato ilan edecek ya da işçi çıkaracak. Sıra geldi saraya. Saraydaki kişi ne diyor? ‘Kriz, mriz yok’ diyor. Bakıyorum hakkını yemeyelim. Sarayda kriz yok. Badem sütüyle besleniyor. Bunun için cebinden para ödüyor mu? Hayır. Badem unuyla kek yapıyor. Bunun için bir kriz var mı? Yok çünkü cebinden para ödemiyor. Ev kirası, uçak parası o da yok. Cebinden bir para ödüyor mu? Ödemiyor. Elektrik, doğalgaz, ısınma parası bunların hiçbirisi yok. Boşuna demiyor. Doğru ona göre kriz yok. Adını sayamadığım bir sürü yemekler var afiyetle yiyor. Herhangi bir kriz yok, diyor. Onun açısında kriz yok. Bu ülkenin fakir fukarası ödüyor. Diyor ‘kriz mriz yok’ vatandaş ile dalga geçiyor, alay ediyor. Sonuna kadar israf var. İsrafı da itibar diye algılıyor. ‘Ne kadar çok israf yaparsam o kadar itibarım artar’ diyor. İsraf itibar değil alay konusudur. O nedenle bütün dünya alay ediyor. Bütün bunlar olurken bu beyefendini yazlık, kışlık ve uçan sarayı var. Saraylardan aşağıya adıma atmıyor. Havada, yerde, tatilde saray var. 81 milyonun parasıyla, işsizim diye ağlayıp, işsizim diye şikayet edip kendisini yakan kişinin parasıyla yapıyor. Bu kişi hala kriz mriz yok diyor. Onurun şerefin haysiyetin varsa o uçağı iade edersin.”
SUNUMLAR YAPILACAK
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Basına kapalı olarak gerçekleştirilecek toplantıda CHP Grup Başkanvekilleri, yasama faaliyetlerine ilişkin bilgi sunacak. Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un uzun süredir üzerinde çalıştığı Yerel Seçim Strateji Belgesi de kamptaki değerlendirmeler arasında yer alacak. CHP’nin yerel seçim ilkelerinin belirleneceği belgeye son şekli verilecek. Belge, kamp sonrası kamuoyuyla paylaşılacak. Ayrıca Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz dış politik gelişmelere, Faik Öztrak ise ekonomik gelişmelere ilişkin sunum yapacak. Kampın Cumartesi günü yapılacak oturumunda ise milletvekillerine yönelik etkili iletişim semineri düzenlenecek. Sunum, Prof. Dr. Can Bilgili ve Kamil Sönmez tarafından gerçekleştirilecek. Toplantı 30 Eylül Pazar günü basın sunumu ile sona erecek.
TOPLANTIYA VERİLEN ARA SIRASINDA PROTESTO
CHP’nin Bolu’daki Abant Tabiat Parkı’nda bulunan otelde düzenlediği toplantıya verilen ara sırasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden haksız yere işten kovulduğunu iddia eden Mahir Kılıç, protestoda bulundu. Kılıç, protesto sırasında, elinde ‘İşim, ekmeğim, onurum için süresiz açlık grevindeyim’ yazılı dövizi taşıdı. Kılıç, protestonun ardından korumalar eşliğinde otelin dışına çıkarıldı.
Toplantı yapılan otelin önünde gazetecilere açıklama yapan Mahir Kılıç, “Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne kadro davası açan 258 işçiden biriyim. Şu ana kadar yaklaşık 30 arkadaşımızın Yargıtay’dan onaylanmış kadro davası olmasına rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden 258 işçi sadece kadro davası açmaları sebebiyle işten atıldı. Bu atılan işçilerin içinde 25 yılın sonunda sadece verimsizlikten atılan kadınlar var. 50 yaşında bir işçiyi ‘Yaşlısın’ diye atıyorlar. Bu ülkede emeklilik yaşı 65, şu anda bu kararı veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı yaşı 71. 71 yaşındaki bir adam 50 yaşındaki adamı ‘Sen yaşlısın’ diye işten attı. Tek suçumuz, kadro davası açmak. Beni 300 tane güvenlik kamerası olan bir yerde amirine sözlü ve fiili saldırıda bulunduğum iftirasıyla attılar. Mahkemeye delil getiremediler. Ortada en ufak bir darp raporu yok. Çünkü olmayan bir şeyden attılar. Bundan dolayı kıdemimi vermediler, ihbarımı vermediler, işsizlik almama dahi engel oldular. Bunun neticesinde geçen yıl Ekim ayında işten atıldım. O günden bu güne tek kuruş gelirim yok. Benim evim kira, 10 yaşında kızım var, 3 aylık oğlum var. Yani beni açlığa mahkum eden burası” diye konuştu.