Tarihsel Açıdan 2014 Yerel Seçimleri ve Değişime Etkileri…
Ramazan Yiğit
Biz Kazanacağız!!!
Tarihsel Açıdan 2014 Yerel Seçimleri ve Değişime Etkileri…
Tarihsel acıdan bakıldığında 2014 yerel seçimleri siyaset yapma biçimindeki, tarihsel değişimi de beraberinde getirecektir. Bu değişim toplumun özlemine ve istemine karşı oluşan yanlış adaylaşmaları siyaset sahnesinden silebileceği gibi bu stratejiyi ön gören siyasi parti açısından da ciddi sonuçlarıda beraberin de getirecektir. Özellikle sol yelpazede, bu deprem şeklinde hissedilecektir.
94 Yerel seçimleriyle başlayan sol siyasetteki kısır döngü yerini çoğulcu toplumun kabul edebileceği bir yörüngeye oturtulmaması sonucu çok ağır bedeller ödemeye gebe gibi görünüyor.
Öyle görünüyor ki : Sol siyasetin büyük parçası CHP’si artık ben yaptım oldu gibi davranışları tekrarlama lüksü yok. Bu var olma açısından olduğu gibi, aynı zamanda genel seçimler açısından da önem arz etmektedir.
Bu günkü tarihsel sürecin bizlere dayattığı gerçekliliği kavramak ve ona uygun siyaset üretmek gibi bir zorunluluğu yerine getirmekle karşı karşıyayız.
Konunun önemini bu bağlamda ele aldığımızda iki gerçek karşımıza çıkmaktadır.
1- Türkiye ölçeğinde 2002 deki siyasette değişim ülkeyi tek siyasi yelpazeye çevirmiştir. Toplumsal hayat tarzının değişimi, ılımlı islam politikalarının toplum nezdinde yer bulması ve AKP gibi gerici faşist bir iktidar anlayışı toplumun yaşam tarzına müdahale etmiştir. Bu süreçteki tıkanma 2013 yılı1 Mayısıyla başlayan toplumsal tepkinin gezi eylemleriyle su yüzüne çıkması Türkiye siyasi tarihi açısından çok önemli derslerin çıkarılacağı bir 11 yıllık süreci kapsamaktadır.
Diğer yandan da 95 süreciyle başlayan sol siyasetteki yanlış yönetim biçimi de bu sürece hızlandırmıştır. Ve 2002 yılında ki kırılmalar ana muhalefet CHP’sinde ciddi durağanlığa sebep olmuştur. Parti kadroları ötelenerek partilerinden uzaklaştırılmış, etkisizleştirilmiştir. Bu süreçte bırakın Türkiye genelinde sol siyasetçi yetişmesini, İstanbul gibi dev mega kentte bile geçen 17 yıllık zaman dilimin de tek bir siyasetçi yetişebilmiş değildir.Bu anlayışTürkiyenin İl ve ilçelerinde de açıkça gözükmektedir. Önümüzdeki Adaylık sürecinde geriye dönülmek istenmektedir. Günümüzde de bu yöntem CHP sinin yenileşme ilkesine de ters düşmektedir. Toplumdaki geniş algıda bu yöndedir. CHP’sinin önünde çok önemli bir görev gün ışığı gibi durmaktadır. Bu hem kötü yönetişim biçiminin izlerini silmek, hem de CHP’sini iktidara taşıyacak, zamanla ötelenmiş kadroların parti ye tekrar dönüşlerinin önünü açmak durumundadır. Bu bağlamda yetkili organlar bellidir. Partinin yetkili organı Genel kurul yada MYK,PM toplanarak bu önemli kararı almak durumundadır. Yani partiden uzaklaştırılan disiplin cezası verilmiş kişilerin tekrar CHP’si ne kazandırılması kaçınılmazdır. Bu durum düzeltmek, yıllardır muhalefette kalan bir türlü iktidar olamayan, CHP’sine güç katacaktır. Bu gün yaşadığımız çelişkileri de ortadan kaldıracak bir formüldür.
Türkiye de yaşamakta olduğumuz siyasetteki tıkanmanın da önünü açacak siyasette dengeyi sağlayacak iktidar değişimini de beraberin de getirecektir.
Toplumsal hayat dengelerini altüst eden gerici AKP iktidarından kurtulmanın sırrı da burada saklıdır.
2- Yine Tarihsel açıdan 11 yıldır iktidar olan AKP iktidarını yerinden edebilecek ergumanları ele almanın verdiği güçle geniş toplumun katmanlarının beğenisini kazanmış doğru kişilerin adaylaşmasını sağlamak, Yerel seçimlerde ve genel iktidar CHP’si açısından oldukça önemlidir. Bu gün gerek Türkiye genelin de gerek İstanbul yerelin de kime sorarsanız % 70 Mustafa Sarıgül adının AKP karşısın da en güçlü adayın kişinin olduğunu hepimiz görmekteyiz, Sayın Mustafa Sarıgül’ün de en önemli talebi birinci sıkta bahsettiğim ötelenen kişilerin CHP’sine tekrar katılmasının sağlanmasının önünün açılması.
İşin neresin den bakarsak bakalım bu olumlu talepler karşılanmaması durumun da 2014 yerel seçimler sonrası CHP’si büyük bir deprem yaşayacaktır. Görünen o ki işin doğası bu yönde çünkü.
Peki bu süreç çözülür ise ne olacak hiç kuşkum yok ki CHP’si İstanbul da yerelde iktidar olacak bu Türkiye puanına da en az %7 lik bir yansımasını bulacaktır. Asıl mesele burada başlamaktadır. Toplumsal baskı CHP’si üzerin de daha da yoğunlaşacak, bu olumlu elbette ama işin doğası öyle değil yönetenler hiç bir zaman koltuklarını terk etmeyecekler bu her zamanda böyle olmuştur. Onun içindir ki bu anlamda da köklü bir değişim kaçınılmazdır. CHP’si yeter ki olumlu yönde toplumsal talepleri karşılayabilme yeteneğine sahip bir yönetişim sekli oturmuş olsun.
Her CHP’li üye ya da seçmen bu paralelde konuyu kavraması durumun da ülkemizin başına musallat olmuş AKP den kurtulmanın yolunu bulmuş demektir.
Türkiye’nin aydınlık yüzü CHP’sine iktidar olma yolunun kapatılması için mücadele eden kişileri bu toplum asla ve asla affetmeyecektir.
Tarihsel süreç böyle işlemektedir.
AKP den kurtulmanın yolu Türkiye için Tek Seçenek Olan Sol İktidarın Kurulmasından geçmektedir.
Kendine demokratım diyen herkesi aklın yolunda buluşmaya davet ediyorum.
Ya karanlığa küfür edeceğiz, yada güneşe yürüyeceğiz seçmekte herkes özgürdür …
Sevgilerimle.
Ramazan YİĞİT.
22.Temmuz .2013
