İntihar süsü verilerek öldürülen Şule Çet’in avukatı: Dosya delil karartma ve ihmallerle dolu

İntihar süsü verilerek öldürülen Şule Çet’in avukatı: Dosya delil karartma ve ihmallerle dolu

Cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra intihar süsü verilerek öldürülen Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım, BirGün’e olayın hukuki boyutunu anlattı. Sorgusu alındıktan sonra serbest bırakılan Ç.A ve B.A ise tepkilerin ardından tutuklandı

Bir Gün gazetesinden EKİN AKYAZ’ın haberi ;

Ankara Çankaya’da bir plazanın 20. katındaki ofisten gece saat 04.00’te düşerek hayatını kaybeden ve ölümden önce cinsel saldırıya uğradığı ortaya çıkan üniversite öğrencisi Şule Çet’in katil zanlılarının serbest kalması Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Kadın örgütlerinden demokratik kitle örgütlerine kadar birçok yapı söz konusu kararı sert sözlerle eleştirdi. Tepkilerin ardından akşam saatlerinde cinayet zanlıları Ç.A ve B.A’nın tutuklandıkları Emniyet Müdürlüğü tarafından duyuruldu. Şule Çet’in Avukatı Umur Yıldırım ile abisi Şenol Çet ise BirGün’e yaşadıklarını ve davanın hukuki boyutunu anlattı.

‘Sorguya alınmadık’
Yıldırım, Şule Çet’in katledilmesinin hukuksal açıdan ihmaller ve delil karartmalarla dolu olduğunu ifade etti.
Olayla ilgili ilk soruşturmada şüphelilerden biri kaçmasına karşın, her iki şüphelinin de “bilgi veren mahiyetinde” ifadesi alındığını belirten Yıldırım, soruşturma sürecini şöyle anlattı: “Şule’nin öldürüldüğü yerde bu kişiler tarafından tacize uğradığını iddia eden bir başka kadın da bize ulaştı. Bu delili de ekledik, bu delillerle tekrar savcıya başvurduk ve tutuklama talep ettik. Ancak hâkim yurtdışı yasağı ve imza şartıyla serbest bıraktı. Burada ‘kasten adam öldürmek’ suçu var. Eldeki somut deliller artık kuvvetli suç şüphesini arttırdığı için kesinlikle tutuklanması gerekiyordu. Ama maalesef adli kontrol talebiyle geri bırakıldı. Bir hafta sonra yeniden Sulh Ceza hâkimine geldiler. Kapalı kapılar ardında bir sorgu yapıldı. Biz içeriye alınmadık. Dosyada olmayan deliller üzerinden bir sorgu yapıldı ve serbest bırakıldılar. Biz de sorguda geçen delillerin dosyada olmadığını ifade ettik. Örneğin; ‘Bir mesajdan bahsediliyor, öyle bir mesaj dosyada yok. Bir video kaydından bahsediliyor, bu video kaygı nerede? Savcı’ya bunları soruyoruz; o da bilmediğini söylüyor’ Olmayan delille sorgunun nasıl yapıldığını soruyoruz, O da şaşırdığını söylüyor. Çünkü savcı tutuklama istemesine rağmen bırakıldılar.”

Parmak izlerine ne oldu?
Olayın yaşandığı dairede pek çok yerden parmak izi alındığını belirten Yıldırım, “30 noktadan parmak izi alındığı ilk dosyada yazıyor. Bunlar içerisinde pencere pervazı da var. Ama şimdi sadece birkaç noktada parmak izi bulunduğuna dair rapor geldi. Ve buradan da pencere pervazında parmak izi bulunmadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla çok açık bir şekilde delil karartma, çarptırma söz konusu” diye konuştu.

Birçok kadın cinayetinde yaşanan ihmalin burada da gerçekleştiğini aktaran Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bir cinayet, ama olayın gerçekleştiği gün karakol polisleri geliyor. Cinayet büro gelseydi, bazı hatalar hiç yapılmazdı. Örneğin, Şule’nin telefon kayıtlarına hemen orada bakılabilir, o telefon açılabilirdi. Pek çok bulgu kaybedilmeyebilirdi. Bir hafta boyunca o telefon savcılık kararıyla tutulduğu halde, herhangi bir işlem yapılmadan bize geri verildi. Şule’nin orada bulunan herhangi bir eşyası konusunda da bir işlem yapılmadı. Ve biz muhafaza etmek zorunda kaldık. Kattaki kameralar bile 1 ay geçmesine rağmen aradan henüz daha bu hafta istendi.”

Yıldırım, iddianamenin Salı günü hazırlanacağını belirterek, “Hangi suçlardan şüphelilerin yargılanacağının yer alacağı iddianame çok önemli olacak. Eğer olayla ilgili geçmişte olduğu gibi ‘hürriyetten alı koyma’ suçuyla bir iddianame hazırlanırsa, bu insanlar yine beraat alacak” dedi.

Abi Çet: Adalet istiyoruz
Şule Çet’in abisi Şenol Çet ise, çok zor günler geçirdiklerini ve adalet beklediklerini kaydederek, şu ifadeleri kullandı: “Bir an evvel adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Biz bu olayın bir an önce aydınlatılması için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Medyada da çıkan ‘Şule’nin orada ne işi vardı’ gibi bazı çirkin ve yanlış şeyler ifadeler var. Kardeşim saat 21.00’e kadar hem okuyan hem de çalışan bir insandı. Orada iş vaadiyle çağırıyorlar kendisini. Ve sonra da ofise geçiliyor. Ben bu kötü yorumlara artık bir şey diyemiyorum.”

***

‘Şule için, gerçek adalet için mücadele’

Şule Çet için dün İstanbul ve Ankara’da kadınlar sokağa çıktı. Adalet çağrısı yapan kadınlar, “Şule ‘intihar etti’ denildi; otopsi raporunda cinsel saldırı ve boğuşma tespit edildi. Şüpheliler ise hâlâ serbest. Şule için gerçek adaleti sağlamak için mücadele edeceğiz. Kadın cinayetlerinin üstünü intihar diyerek örtemezsiniz” dedi.

Öte yandan Şule için sosyal medyada kampanya başlatıldı. #ŞuleÇetİçinAdalet etiketiyle duygularını dile getiren binlerce kullanıcı, otopsi raporuna rağmen Şule Çetin’in bir numaralı katil zanlısı Ç.A.’nın serbest bırakılmasına isyan etti.